Yoksulluk, işsizlik ve ekonomik belirsizlik nedeniyle hayatını sürdürmekte zahmet çeken milyonlarca yurttaşın temel gereksinimleri için toplumsal yardım arayışı artarak devam ediyor.
Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’ın haberine nazaran Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın 2023 yılı bütçe sunuş konuşmasına nazaran 2022 yılında 84.6 milyonluk Türkiye nüfusunun 60 milyonu ekonomik ve toplumsal yardım alabilmek için “Bütünleşik Toplumsal Yardım Bilgi Sistemi (BSYBS)”ne kayıt yaptırdı. Bu sayı 2014’te 30.5 milyon, 2021’de 57.5 milyon kişiydi. Kayıtlı hane sayısı da 2014’ye 8 milyon iken 2021’de bu sayı 17.7 milyona fırladı.
İzmir Tabip Odası üyesi Dr. Ergün Demir ve İstanbul Tabip Odası üyesi Dr. Güray Kılıç’a nazaran yardım başvurusu yapan nüfusun 60 milyon bireye ulaşması, yurttaşın son yıllarda süratle fakirleştiğini gösteriyor.
Bu dataya nazaran minimum hayat standardının altında gelire sahip olan ve aldıkları toplumsal yardımlar ile en taban seviyede yaşamaya çalışan, yoksulluk envanterine kayıtlı kişi sayısı ülke nüfusunun yüzde 70.9’una ulaştı.
SAYILAR AÇIKLANSIN
Demir ve Kılıç’a nazaran fiyatlı bölümün alım gücünün gerilediği, enflasyonun arttığı, işsizliğin tırmandığı bu şartlarda fakirleşmenin şiddetlenmesi nedeniyle ailelerin birçok hayatını minimum seviyede sürdürebilmek için aileleri ve toplumsal yardım programlarından takviye alıyor. Araştırmacılar milyonlarca hanenin elektrik, su, doğalgaz faturalarını, kiralarını ödeyemez durumda olduğuna dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı:
“Aile ve toplumsal hizmetler bakanı başvuran yurttaşların kaçına toplumsal yardım yapıldığını açıklamalı. Toplumsal yardımların mali boyutları konusunda kamuoyunun daha detaylı ve dengeli bir halde aydınlatılması kaide.”
Demir ve Kılıç, ayrıyeten Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı yıllık faaliyet raporlarında BSYBS’ye kayıtlı hane ve kişi sayısının artık yayımlanmadığını, Türkiye toplumsal yardım istatistikleri bültenini de yayından kaldırılması ile gerçek yoksulluk envanterine ulaşılamadığına dikkat çekti. Lakin BSYBS’den çıkarılan “Yoksulluk Envanteri” resmi dataları gizlense bile fikri takip sonucu gerçeklerin gün yüzüne çıktığını vurguladılar.
