Alternatif Bank Genel Müdürü Kaan Gür, bankacılık bölümü, Türkiye iktisadı, Alternatif Bank’ın birinci yarı performansı ve gelecek devir beklentilerine ait AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yılın ikinci yarısında olduğu üzere 2019’da da Hazine ve Maliye Bakanlığı ve ilgili kurumların öncülüğünde toparlanma sürecini destekleyecek adımların atılmaya devam ettiğini söyledi.
Ekonomide büyümeye yönelik gelişmeler ve ihracat öncül göstergelerin şimdi potansiyelin altında kalsa da yaz aylarına girerken daha olumlu sinyaller almaya başlandığını tabir eden Gür, bu periyotta, Alternatif Bank olarak içerisinde yer aldıkları KGF takviyesiyle hayata geçen İşletmelerin ve KOBİ’lerin Rekabet Edebilirliği Programı, KOBİ Paha Kredisi, bayan teşebbüsçü ve KOBİ’lere sunulan yeni kaynakların olumlu istikametli gelişmeler olarak kendisini gösterdiğini kaydetti.
Yeni uygulamalar ve sunulan imkanların yarattığı tesirle dengelenme sürecinin devam edeceğine inandıklarını lisana getiren Gür, “Büyümeye geçişin kademeli olmasını ve yılın ikinci yarısında yine müspet taraflı bir seyir izleneceğini öngörüyoruz.” dedi.
Gür, iktisadın değerli aktörlerinden biri olan bankacılık dalının; güçlü kurumsal yapısı, yüksek sermaye yeterliliği, belirsizlik devirlerini yönetme kabiliyeti üzere öne çıkan özellikleriyle duruşunu koruyarak her vakit olduğu üzere iktisadın gelişimine katkısını sürdürdüğünü kaydetti.
“YP kredilerden TL’ye sağlıklı dönüş oldu”
Alternatif Bank Genel Müdür Gür, ülke iktisadının ve bankacılık dalının, geçmişte de şiddetli süreçlerden geçtiğini ve hepsinin altından kalkmasını bildiğini belirtti.
Dengelenme sürecinin en kıymetli yansımalarından birinin yabancı para (YP) kredilerden TL’ye sağlıklı bir dönüş olduğunu söz eden Gür, şöyle devam etti:
“Türk bankacılık bölümünde yılın birinci yarısındaki büyüme trendine baktığımızda, yılı iki haneli büyüme ile kapatacağımızı söyleyebiliriz. Burada sağlıklı olan, TL kredilerle bölümün büyüyor olması. Mevduat tarafında geçtiğimiz sene yılın ikinci yarısında başlayan dolarizasyon trendinin bu yılın birinci yarısında da devam ettiğini gördük. Bilhassa YP kredilerdeki azalışın da tesiriyle kesimin YP likidite açısından elinin çok rahat olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenledir ki aslında geçtiğimiz yıllarda yüzde 100’ler düzeyinde olan sendikasyon kredilerinin yenilenme oranları yüzde 70-80 düzeylerine geriledi.”
Gür, dalın karlılığında ise bir gerileme olmakla birlikte, mevcut dinamikleri göz önünde bulundurduklarında bunun yönetilebilir düzeyde olduğunu belirterek, “Alternatif Bank özelinde baktığımızda ise bu alanda daldan ayrışarak bilhassa etkin karlılığımızı artırdığımızı belirtmek isterim.” dedi.
“Yaklaşık 300 milyon dolarlık sermaye artırım planımız var”
Kaan Gür, BDDK’nın Ocak-Mayıs 2019 bilgilerine nazaran, tahsili gecikmiş alacaklar rasyosunun (NPL) yüzde 4,18 düzeyinde olduğunu hatırlatarak, “Bu hususta geçtiğimiz yıllara oranla bir artış görülse de piyasanın stabilize olması ve kredi hacmindeki büyümeyle NPL rasyosunun 2019’un sonunda üst taraflı hareketi sonlandırıp tekrar dengelenmesini bekleyebiliriz.” tabirini kullandı.
Geçen yılın ikinci yarısı ve nispeten 2019’un birinci çeyreğinde kurlarda yaşanan volatilitenin doğal olarak birden fazla kesimde olumsuz tesirlere yol açtığını belirten Gür, içinde bulunulan makroekonomik şartlar sebebiyle firmaların mevcut gelir-gider istikrarlarını yönetmekte yaşadığı zorlukları banka olarak yakından takip ettiklerini bildirdi.
Gür, bunun yanı sıra bu cins durumlarda şirketlerin ciro ve karlılık üretme kabiliyeti olup olmadığına öncelikle baktıklarını söyledi. Firmanın bu kabiliyeti varsa Alternatif Bank olarak üretimin, istihdamın devam etmesi için ellerinden geleni yapma anlayışıyla hareket ettiklerini aktaran Gür, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Her firmada yahut her problemli kredide bu ortamı oluşturamayabilirsiniz lakin burada niyet kıymetlidir. Bu kademede da kanunların bize verdiği esneklikle hareket etmeye ihtimam gösteriyoruz. Banka olarak ölçeği ya da kesimi ne olursa olsun, büyüme hayalleri olan, ülkemiz için daha uygun bir geleceğe inanan, istihdam ve üretimle ekonomimize katma paha sunan tüm basiretli işletmelerin yanında uzun yol arkadaşı olma amacıyla ilerliyoruz.
Sektörümüzde biz de dahil olmak üzere sermaye artışına giden bankalar var. Daha evvel de belirttiğim üzere Alternatif Bank olarak, büyüme planlarımız doğrultusunda 2018 başından bu yana toplamda 750 milyon TL’nin üzerinde bir sermaye artışı gerçekleştirdik. 2023 yılına kadar da toplamda ek 150 milyon dolar, yani toplamda yaklaşık 300 milyon dolarlık bir sermaye artırım planımız kelam konusu. Gerçekleştirdiğimiz bu artış büyüme planımız doğrultusunda bize itici güç sağlarken, hissedarımızın bankamıza ve ülke ekonomimize duyduğu itimadın bir defa daha altını çizmesi bakımından kıymet taşıyor.”
“Enflasyon, eylül-ekimde tek haneyi görebilir”
Kaan Gür, enflasyonda bilhassa baz tesirlerine bağlı olarak gerileme eğiliminin güçlü bir halde devam ettiğini söyledi.
Eylül-ekim aylarında tek hanelere inecek TÜFE’nin hudutlu bir yükselişle yılı yüzde 14-15 bandında bitirmesini beklediklerini, bu manada, gelecek aylarda TCMB’nin faiz indirimi yapabileceğini varsayım ettiklerini belirten Gür, bu doğrultuda kısa vadeli piyasa faizlerinde de gerileme eğilimi beklediklerini ve bu gelişmenin mevduat faizlerinde de aşağı taraflı eğilimleri destekleyeceğini kaydetti.
Üçüncü çeyrek genelinde ağırlaşacak bu eğilimin akabinde global risklerin bilhassa yılın son çeyreğinde güçlenmesi durumunda faizlerdeki gerilemenin sınırlanmasının mümkün olacağını vurgulayan Gür, “Özetle, faizlerde önümüzdeki periyotta aşağı tarafta olabilecek hareketin, yılın son çeyreğinde global ekonomik gelişmeler ve risklere bağlı hareket edeceğini düşünüyoruz.” dedi.
“Faiz indirimleri 400 baz puana ulaşabilir”
Alternatif Bank Genel Müdürü Gür, Merkez Bankası’nın 2018’in eylül ayından bu yana sıkı para siyaseti duruşunu koruduğunu anımsattı. İç talebin zayıf kalmasının da tesiriyle enflasyon üzerinde para siyasetinin güçlü takviyesinin görüldüğünü söz eder Gür, mevcut durumda, TÜFE’deki gerileme eğiliminin devamına bağlı olarak, TCMB’nin faiz indiriminin gündemde olduğunu söyledi.
Gür, “Temmuz ayından başlayarak TCMB’nin faiz indirimine başlayacağını ve kademeli olarak 400 baz puana varabilecek bir faiz indirimin gerçekleşebileceğini düşünüyoruz. Kelam konusu indirimlerin de yılın sonlarına bırakılmadan yapılabileceğini öngörüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Fed’in adımlarından gelişmekte olan ülkeler olumlu etkilenir”
Kaan Gür, Fed’in faiz indirimi ve daha sonrasında gelebilecek muhtemel likidite sağlama adımlarının global piyasalarda en azından faizleri aşağı tarafta baskılayabilecek bir ortam oluşturduğunu söyledi.
Mevcut durumda Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin bu süreçten olumlu etkileneceğini söz eden Gür, şunları kaydetti:
“Küresel büyüme eğiliminde gündeme gelebilecek güç kayıpları ya da risk algısındaki sert değişimler, önümüzdeki devirde tekrar de risk faktörleri ortasında olabilir. Fed’in adımları bu kapsamdaki aksilikleri sınırlasa da 2019 sonunda ABD iktisadında büyüme eğiliminin güç kaybına dair beklentiler bir risk faktörü olarak duruyor. Bu periyotta Fed’in ek likidite yaratması global telaşları sınırlayabilir. Bununla birlikte, Fed’e dair olumlu fiyatlamanın dengelenmesi ya da düzeltmesi durumunda sonlu dalgalanmaların gündeme gelmesi tekrar de mümkün olabilir.”
“5 yıllık stratejimize uygun ilerliyoruz”
Alternatif Bank Genel Müdürü Kaan Gür, kendilerine çizdikleri 5 yıllık stratejik planlara uygun biçimde ilerlediklerini belirtti.
İkinci çeyrek sonuçlarının şimdi açıklanmadığını fakat birinci çeyrekte gösterdikleri performansın üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiklerini kaydeden Gür, “İlk 3 ayda varlıklarımız yıllık bazda yüzde 21 büyüdü. İkinci çeyrekte kredi yüklü büyümeyle devam ettik. Bilhassa pazar hissesi kazanımında, özel bankalar ortasında hem kredilerde hem de mevduatlarda bölümün üzerinde büyüyerek amaçlarımız doğrultusunda iktisada sağladığımız dayanağı sürdürdük. Bölüme oranla karlılık rasyolarımızı artırmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Gür, 2019’da Yeşilyurt’ta yeni bir ferdi şube açtıklarını ve yılın kalanında 2 şube daha açarak 50 şubeye ulaşacaklarını bildirdi.
“Türkiye-Katar ortasında köprü vazifesi görüyoruz”
Kaan gür, hissedarları Commercial Bank’la birlikte Türkiye ve Katar ortasındaki ticaret ve yatırım bağlantılarını geliştirerek yatırımcı ve iş beşerlerine “danışman bankacılık” yaklaşımı sunarak iki ülke ortasında bir köprü misyonu gördüklerini söyledi.
Katar riyalinin Türkiye’de alım-satım yapılan dövizler listesine eklenmesiyle Katar riyali cinsinden döviz süreçleri, ödemeler ve ihracat tahsilatları yapmaya başladıklarını bildiren Gür, “Kurumsal bankacılık ve sermaye piyasaları için hudut ötesi süreçlerin gerçekleştirilmesi, ticari dayanak, özel bankacılık ve sendikasyon kredileri konusunda Türkiye ve bölge genelinde entegre hizmetler sunarak Katar-Türkiye ortasındaki ticari ve ekonomik bağların gelişmesinde aktif bir rol oynuyoruz.” dedi.
Gür, Commercial Bank ile Alternatif Bank ortasında para transferlerinin 60 saniyede yapılmasını sağlayan ve 7/24 hizmet veren yeni bir altyapıyı müşterileri sunmaya başladıklarını aktardı.
İki ülke ortasındaki ticari bağlantılardaki köprü vazifesini müşterilere sağladıkları eser ve hizmetler dışında yatırımcıların ve iş insanlarının bir ortaya geldiği etkinliklerle geliştirerek yürütmeye odaklandıklarını anlatan Gür, “Bunun en son örneğini nisan ayında Doha’da Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi öncülüğünde Türkiye’den 4 teşebbüs sermayesi fonunun yöneticilerini hissedarımız Commercial Bank’ın yatırım yapma potansiyeli olan müşterileriyle bir ortaya getirdiğimiz aktiflikte gerçekleştirdik.” dedi.
Kaynak: AA
