Bahçeli, “AK Parti heyetinin CHP’yle kurduğu temasa ses çıkarmayanların bizim sırtımızdan HDP’yi lisanlarına dolamaları muflis bir haldir. Bizim gözümüzde CHP neyse HDP de odur.” kanısını lisana getirdi.
Bahçeli, partisinin küme toplantısında konuştu. Bahçeli, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Türkiye’nin gri listede olduğunu saygısızca lanse eden Kılıçdaroğlu, bizim için simsiyah bir şahsiyettir. Palavra fabrikasıdır, iftira madenidir. Kılıçdaroğlu’nun anlata anlata bitiremediği pak para havrasının perde ardında kanlı bir geçmiş, yağmalanmış medeniyetler vardır. Pak para derken Türkiye’yi narko-devlet olarak yabancı ülkelerde ispiyonlayan Kılıçdaroğlu, bizim gözümüzde bu bölümün Sait Mollası, Ali Kemal’i, sömürgeciliğin inzibat görevlisidir. Bir değil, bin sefer yazıklar olsun diyorum.” reaksiyonunu gösterdi.
Bahçeli şunları kaydetti:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk 84 yıl önce irtihal etmiştir. Aziz Atatürk emperyalizmle vuruşa vuruşa, imparatorluğumuzun enkazı altında tomurcuklaşmış yeni Türk devletini ortaya çıkardı. Atatürk demek üstün nitelikli bir dava adamı demektir. Atatürk kurucu bir önderdir, ömrünü Türk milletine vakfetmiştir.
Türk devlet zincirinin halkaları muhakkak birbiriyle iç içe geçmiştir. Gazi Mustafa Kemal hem Türk tarihinin, Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin asal paydası, ortak değeridir. Türk milliyetçiliği, Türkiye’nin bağımsızlığını temin etmekle kalmamış tıpkı vakitte demokratik idaresi tesis çabasının de temel taşı olmuştur.
10 Kasım matem günü değil, yaşanmış onca hadisenin bir idrak günüdür. Atatürk’ün kurduğu partinin hasbelkader başında oturan zatın bile isteye sömürgecilerin eline düşmesi, siyasi koloniye dönüşmesi maalesef Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerine tümüyle itiraz hatta ihanettir. Mustafa Kemal Atatürk tam bağımsızlık düşkünü, anti emperyalist karakterli bir asker, milletine sevdalı bir siyaset ve devlet adamıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetleri MHP ve Cumhur İttifakı’ndadır. Bu ulusal emanetlere asla leke sürdürülmeyecektir.
Cumhuriyete yıkım projesi diyen arsız ve ahlaksız bölücüler inanıyorum ki milletin iradesiyle yıkılacaklar ve hesap verecekler, Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır.
Bizim için ulusal hafızada yer etmiş her toprak modülü vatandır ve o denli de kalacak. Ebediyen kuşaktan nesile bir dua üzere anlatılarak intikal edecek ve yaşatılacaktır. Artık sızlanmaya gerek yoktur. Türk milleti belini doğrultmuş, daha güçlü bir biçimde silkinip kalkmayı bilmiştir. Dünyanın konuştuğu bir Türkiye tablosu, bedel biçilemeyen bir fotoğraf üzere karşımızdadır. Mağdurların sesi olan bir Türkiye gerçeği, hepimizde kibre varmayan bir gurur yaşatmaktadır. Ülkemiz doğuyla batı, kuzeyle güney ortasında uzadıkça uzayan bir köprü, kucaklaşma alanı, bir yardımseverlik şahikası olarak sivrilmiştir. “
Tahıl koridoru
Türkiye’nin yapan arabulucuğuyla, Rusya’nın düzgün niyetli tavrıyla çok şükür açlar doyurulacak, muhtaçlıklar giderilmiş olacaktır. Tahıl koridorunaki ısrar ve iradenin, Rusya- Ukrayna ortasındaki müzakere ortamını da canlandırması, İstanbul’da kurulacak bir masada barışın yeşermesi samimi dileğimizdir.
Açılan koridordan bugüne kadar 10 milyondan fazla tahıl taşınmıştır. Bu ölçüsüne aslan hissesini yüzde 47 ile AB ülkeleri alırken yüzde 13’lük kısmı Afrika ülkelerinin payına düşmüştür. Besin fiyatlarındaki artış, enflasyondaki yükseliş dünyayı kavurmaktadır.
Türkiye tahılın muhtaçlık sahibi toplumlara ulaştırılması konusunda bütün ülkelere insanlık dersi vermektedir. Batı kendi karnını, kendi sofrasını düşünürken Türkiye komşusunun ne yiyip ne içtiğiyle ilgilenmekte, deva ve umut kalesi üzere yükselmektedir.
İnsan haklarını kelamda değil özde ve içtenlikle savunan ülke Türkiye’dir. Türkiye doğal gazda inşallah merkez ülke pozisyonuna gelecektir.
Cumhuriyetin yeni yüzyılın Türk ve Türkiye Yüzyılı olacağına candan inanıyoruz. Geride kalan yüzyılın karanlık ve kalpazan yüzlerine yeni yüzyılın bakir ve tertemiz sayfalarında dipnot olarak yer bulunmayacağına yürekten kaniyiz. Vakit Türkiye vaktidir. Zafer ise Türk milletinindir, cumhurun yıldızlaşan bıçkın gayretiyle 2023 yılında başkan ülke Türkiye ideali ile tezahür edecektir. Elbette yapacağız, daima birlikte yapacağız.
ABD orta seçimleri
ABD halkı, 36 eyaletin valisini seçmekle birlikte Temsilciler Meclisi’nin tamamını ve 100 sandalyenin 35’ini oylarıyla belirleyecektir. ABD, toplumsal, ekonomik ve siyasi kördüğümün pençesindedir. Biz ABD’de yapılan orta seçimlerinden kimin kazanacağından çok, demokratik süreçlerin harfiyen işlemesini, sandık sonuçlarına hürmet ve riayeti tavsiye ediyoruz.
Önümüzdeki yılların çok kutuplu dünya panoramasında ABD’nin kesimli ve zayıf güç yapısıyla global sahnenin dışına gerçek itileceğini öngörüyoruz.
İsveç Dışişleri Bakanı’nın ülkesinin terör örgütü PKK – YPG ile ortasına uzaklık koyacağını söylemesi vaattir.
Çok şükür Türkiye kış konusunda çok rahattır. Aksini sav edenler zillete düşen müfteriler korosudur. İsveç’te yapılan seçimlerden sonra kurulan hükümetin Türkiye’ye yönelik sıcak iletileri dikkatimizi çekmiştir. Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği sıkıntısı, öne çıkan gündemlerimizden biridir. İsveç ve Finlandiya’nın hangi somut adımlar attıkları ve terörle ortalarına nasıl hudutlar koydukları titizlikle incelenmesi gereken bir konudur.
NATO Genel Sekreteri’nin TBMM’de ne yapacağını, nasıl bir karar alacağını dikte etmesi bize nazaran edepsizliktir. Her kezinde söz ettiğimiz üzere hakimiyet kayıtsız kuralsız milletindir. Milletvekillerinin NATO Genel Sekreteri’nin beyanatıyla hareket etmesi ulusal iradenin yok sayılmasıdır. NATO, TBMM’nin üzerindeki bir organ değildir. Biz kararımızı alırken yalnızca ve yalnızca Türk milleti ne diyor ona bakarız. NATO Genel Sekreteri uzunluğunu aşan sularda kulaç atmaktan vazgeçmelidir. İsveç ve Finlandiya’nın geçen haziran ayında imzalanmış Madrid muhtırası kapsamında kalıcı adımları varsa ve hükümetimiz bunu tespit etmişse problem yoktur. Yok hala kuşkular yakın ve ağırsa, Türkiye kurnazca oyalanıyorsa bilinsin ki İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği karşısında aşılamayacak bir millet iradesi olacaktır.
Adına zillet dediğimiz muhalefet partileri buhrandan buhrana sürüklendikçe milletine ve ülkesine iftiralarla saldırmaya geçim kapısı görecek kadar aşağılık bir düzeye kapılanmaktadır.
Geldiğimiz bu kademede sayıları 6 mı 7 mi 8 mi olduğu muamma hale gelen zillet ittifakı kıymetler anarşisine kapılmış, dedikodunun anaforuna düşmüştür.
Türkiye’nin en önemli sorunu muhalefetin menfur ve gayrimeşru bir çizgide sabitlenmiş olmasıdır. Zillet ittifakı demokrasinin cellat başıdır.
ABD’de muhalefette bulunan cumhuriyetçilerin Çankaya’da ülkesi hakkında ileri geri konuşsa buna nasıl bakardınız? Bu türlü bir zillete düşmeleri akla ve mantığa muvaffık mıdır? Düşünsenize az gelişmiş bir ülkenin muhalif bir isminin Türkiye’de sokağa düşüp ülkesi hakkında konuşması marjinal bir hal özeti olarak sayılmayacak mıdır? Kemal Kılıçdaroğlu imkânsızı başarmıştır. Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına paraşütle indirilmiş, özel görevlendirilmiş taşeron bir siyasetçidir. Bu vazife, Atatürk’ü itibarsızlaştırma ve CHP’yi silme misyonudur. Kılıçdaroğlu’nun hiçbir kelam ve hareketi CHP’nin evvelki genel liderleriyle bağdaşmamaktadır. Bu tavizkar zihniyetin siyaseti, hasım ve hezimet siyasetidir. Kendisi şaşkın ve şuursuzdur. ABD’den sonra Birleşik Krallık’ta soluğu alan Kılıçdaroğlu, kayıp sekiz saatin ve hamburgerli seyahatin çabucak akabinde Birleşik Krallık sokaklarında kendisini ve partisini rezil etmiştir. Bir orta Londra tefecilerine ağzına geleni söyleyen Kılıçdaroğlu, bu sefer tefecilerin kafesine kanadı kırık bir kuş üzere girip yemlenmek için avuç açmıştır.
Kara para aklamak ve terörün finansmanı konusunda eksiklikleri bulunan ve risk içeren ülkelerin yakın nezaret altında tutulması demek gri listeye dahil olmaları demektir.
Türkiye’nin gri listede olduğunu saygısızca lanse eden Kılıçdaroğlu, bizim için simsiyah bir şahsiyettir. Palavra fabrikasıdır, iftira madenidir.
Kılıçdaroğlu’nun anlata anlata bitiremediği pak para havrasının perde gerisinde kanlı bir geçmiş, yağmalanmış medeniyetler vardır.
Temiz para derken Türkiye’yi narko-devlet olarak yabancı ülkelerde ispiyonlayan Kılıçdaroğlu, bizim gözümüzde bu devranın Sait Mollası, Ali Kemal’i, sömürgeciliğin inzibat görevlisidir. Bir değil, bin defa yazıklar olsun diyorum.
Birleşik Krallık’ta kanun kaçaklarıyla görüşmesini de utanç vesikası, cürüm paydaşlığı olarak görüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu şu düştüğün duruma hiç baş yordun mu, hiç mi etrafında sevenin kalmadı, ne yapıyorsun? Nereye hizmet ediyorsun?
Temiz mazeretiyle peşine düştüğün parayı kimler tamam diyecek? Kılıçdaroğlu sen herkesi kör, alemi sersem mi sanıyorsun? O pak dediğin paraya bu yılın başında tefeci parası diyordun. Ey Kılıçdaroğlu, beylik lahana pazarında satılmaz.
Türk milletinin her kuruşu paktır, helaldir. Türkiye’de paraya istikbalini satacak gençlik yoktur.
Türk polisine uyuşturucu ticaretiyle ilgili çamur atan kim olursa olsun bizim gözümüzde vatan hainidir. Cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticaretine göz yumulduğunu sav etmek FETÖ ağzıdır. Kılıçdaroğlu’nun söylediği kelama bakın, girdiği alaka ağlarına bakın. Kılıçdaroğlu, kara para görmek istiyorsa HDP’yi incelesin. Bölücü terör örgütünün karanlık servetiyle ilgilensin.
Başörtüsünü garanti altına alan anayasa değişikliğini sonuna kadar destekliyoruz. Ya geniş bir mutabakatla ele alıp sonuca gidelim ya da halkın takdirine sunalım. İki seçeneğe de hazırız.
HDP’yle niçin görüşülmüş? Biz buna nasıl reaksiyon gösterecekmiş. HDP’ye nasıl baktığımızı tekrar etmeye gerek bile görmüyorum. Anayasa çalışmaları için HDP ile görüşülmesi doğal bir adımdır. AK Parti heyetinin CHP’yle kurduğu temasa ses çıkarmayanların bizim sırtımızdan HDP’yi lisanlarına dolamaları muflis bir haldir. Bizim gözümüzde CHP neyse HDP de odur.
Türk milleti Türkiye’yi karalayanlara demokrasi meydanının dar edecektir. Sayın Kılıçdaroğlu burası Türkiye Cumhuriyeti, burada sana ekmek yoktur.”
