Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı bir televizyon canlı yayınında gündeme ait açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde gerçekleşen AK Parti’nin “Büyük İstanbul Mitingi”ne ait soru üzerine Bozdağ, İstanbul’un Türkiye olduğunu söyledi.
Bakan Bozdağ, “İstanbul’daki bu miting, İstanbul’un ve Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı’mızın yanında, gerisinde saf tuttuğunun, Cumhurbaşkanlığında Cumhurbaşkanı’mıza, milletvekilliğinde de AK Parti’ye büyük bir takviye vereceğinin Türkiye’ye ve dünyaya ilanıdır. 14 Mayıs’ın sonucunu İstanbul dün ilan etmiştir. 14 Mayıs’ta ‘Cumhurbaşkanı, devlet lideri, liderimiz Erdoğan ve parlamentoda da Cumhur İttifakı’ diye bildirisini bütün dünyaya vermiştir.” dedi.
İstanbul mitinginin herkesi bir defa daha düşünmeye, huzursuz etmeye başladığını belirten Bozdağ, milletlerarası çevrelerin de tasalarını nasıl lisana getireceğini şaşırdığını kaydetti.
Türkiye’de seçimleri Türk halkının tayin ettiğini aktaran Bozdağ, toplumsal medyadan, algı operasyonlarından, fake (sahte) hesaplardan, diğer ülkelerin istihbarat örgütlerinin, terör örgütlerinin manipülasyonlarından halkın iradesini okumaya çalışanların tekrar yanılacağını vurguladı.
“GÖZALTINDA OLANLAR VAR”
İmamoğlu’nun Erzurum’daki Halk Buluşmasında yaşanan gerginliğe ait soruyu cevaplayan Bozdağ, “Öncelikle olaydan ötürü kederimi tabir etmek istiyorum. Gönül dilek eder ki bu türlü bir hadise hiç olmamış olsun. Demokratik rekabetin hür ve özgür bir biçimde devam etmesi bizim dileğimizdir. Ona gölge düşürecek hiçbir olayın vuku bulmasını temenni etmeyiz. Yaralanan hemşehrilerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, acil şifalar diliyorum.” diye konuştu.
Hür ve özgür biçimde demokratik rekabetin devam etmesine gölge düşürecek olayların yaşanmasını temenni etmediklerinin altını çizen Bozdağ, şöyle devam etti:
“Olayla ilgili isimli tahkikat başlatılmış durumda. Olayda sorumluluğu olduğu bedellendirilen bireylerle ilgili gözaltı kararları da verilmiş durumda. Şu anda kasetlerin tahlili de yapılıyor. Süreç hem Cumhuriyet başsavcılığımız hem de isimli kolluk tarafından takip ediliyor. Hukuk işleyecektir. Hukukun sonucunda da hukuk neyi emrediyorsa yargı elbette o çerçevede değerlendirip kararını verecektir. Şu anda gözaltında olanlar var. Şu ana kadar 13 gözaltı var. Oradaki isimli süreç devam ediyor. Tahliller yapıldıktan, öbür bilgiler tespit edildikten sonra da bunlara bakılacaktır.”
Seçim periyotlarında miting alanlarının belirli olduğunu, seçim yasakları başlayana kadar bu alanların idaresinin mülki amirde olduğunu aktaran Bozdağ, seçim yasakları başladıktan sonra bu alanlara ait tasarrufların seçim şurası başkanlığına geçtiğini anlattı.
Ekrem İmamoğlu’nun, Erzurum Valisi Okay Memiş ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Bozdağ, “Bu olayların olması üzücü olduğu üzere Sayın İmamoğlu’nun Vali ile konuşması da maalesef üzücü bir hadisedir. Yani bir valiyle konuşurken de herkesin bir lisan kullanmasında yarar var.” değerlendirmesinde bulundu.
Bozdağ, İmamoğlu’nun daha evvel Ordu Valisi’yle görüştüğünde de benzeri yaklaşım içerisinde olduğunu belirtti.
Görüşme sırasındaki üslupta külfet olduğuna işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:
“Devletin valilerine üstten bakan yahut onları aşağılayan, onlara karşı farklı bir yaklaşım içinde olmayı da gerçek görmem, yanlışsız değerlendirmem. Taş atma olayı nasıl yanlışsa İmamoğlu’nun bu tavrı da tıpkı derecede yanlıştır. İkisi de kınanmayı hak etmektedir. Yani ‘polisleri not ediyorum’ yahut da valiye karşı bir farklı üslup, öbür taraftan farklı farklı değerlendirmeler daha şimdiden bunların yapılması Allah vermesin bunların eline bir güç, imkan eline geçtiğinde neler yapacakları hakkında bir fikir de veriyor insanlara. Onun içinde ben herkesi hukuka uygun, hukuk içinde ve hukuka uygun biçimde bu süreçte davranmaya ve her alanda olduğu üzere burada da minimum genel ahlak kurallarına riayet etmeye davet ediyorum. Onun dışında olan her şey hepimize ziyan verir.”
Muhalefetin, “bir yargı mensubunun terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’la görüşmek üzere İmralı’ya gönderildiği” tezinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, cezaevindeki misyonlu askerlerin bulunduğu yerin çatısındaki sıkıntıyla ilgili bir yazışma bulunduğunu lisana getirdi.
İnceleme yapmak üzere inşaat mühendisi, makine mühendisinin, tetkik hakimin gittiğini tabir eden Bozdağ, şunları kaydetti:
“Ellerindeki dokümanlar de bunlar, dedikleri. Nereden biliyorum? Zira öbür bir olay yok. Evraklar de bunlar, burada yazıyor açık, açık basına da verdik. Bu dokümandan Öcalan’la görüşme çıkar mı? ‘Görüştüler’ diyor, net konuşuyor. ‘Elimde isim var, resmi yazı var’ diyor. Resmi yazı varsa ben de Sayın Akşener’e diyorum ki bu resmi yazıyı lütfen açıkla. Belgeyi koy. Kimmiş o hakim yahut savcı? ‘Yargı mensubu’ diyor. Ben ‘hakim’ deyince oradan da bir mana çıkarıyor. Bile bile palavra söylüyorlar. Kandil’in Kılıçdaroğlu’na, Millet İttifakı adayına verdiği takviye karşısında günlerdir sessiz kalmanın kendi tabanlarında ve Türkiye kamuoyunda yarattığı infiali ve oluşturduğu yansıyı ortadan kaldırmak için ‘İşte AK Parti de devlet de falanla konuşuyor’ palavrasını ortaya atıyorlar. Bu türlü bir şey yok. Olmayanı belgelendiremezsin.”
patronlardunyasi.com
