Bayraktar, “14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü” hasebiyle yayımladığı iletide, Türkiye’nin tarım potansiyeli açısından en şanslı ülkeler ortasında bulunduğunu bildirdi. Üreticinin son periyotlarda sıkıntı vakitlerden geçtiğine dikkati çeken Bayraktar, Türk çiftçisinin, Kovid-19 salgını ve doğal afetler üzere zorlukların karşısında üretime devam ettiğine belirtti.
Bayraktar, girdi maliyetlerinin artmasının üreticilere ziyan verdiğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Üreticilerimiz, artan girdi fiyatlarının maliyetleri artırdığı bir ortamda daha fazla üreterek, halkının çok daha kıymetli besin tüketmesini önlemek için çaba etti. Ülkemiz tüm bunlarla uğraş verirken, geçtiğimiz aylarda 11 vilayetimizde görülen 6 vilayetimizi de dolaylı olarak etkileyen sarsıntı felaketiyle karşılaştı. Ziraî üretimin ölçü ve kalitesini etkileyecek kıymetli bir yere sahip olan zelzele bölgesindeki üreticilerimiz toprağını terk etmedi. Türkiye sarsıntılardan çok değerli bir ders aldı ve tarım topraklarına bina yapılmayacağını öğrendi.”
Çiftçilerin besin güvenliğini sağladığını vurgulayan Bayraktar, “Bunun için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız. Çiftçimiz kazanırsa ülke kazanır. Çiftçiyi merkeze alan devlet siyasetlerine muhtaçlık vardır. Tarım bölümünde uygulanacak devlet siyasetleri değişen hükümet ve bakanlara nazaran değişmemeli, kalıcı olmalıdır.” tabirlerini kullandı.
Bayraktar, arz açığı veren eserlerin üretiminin artması için planlama yapılması gerektiğinin altını çizerek, randıman artışının sağlanmasının değerine işaret etti.
Çiftçinin en büyük sorunun üretim maliyetlerinin yüksekliği olduğunu belirten Bayraktar, maliyetlerin tüketiciye de yansıyarak, bu durumun tarım eserlerine olan talebin azalmasına sebep olduğunu kaydetti.
Bayraktar, buğday üreticisinin müdahale alım fiyatının açıklanmasını beklediğini bildirerek, fiyat artışının enflasyon oranının altında kalmaması gerektiğini söz etti.
Süt üretiminin sürdürülebilirliğinin sağlanması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, süt/yem paritesinin 1,5 civarında tutulması gerektiğini savundu.
TARIM BAĞ-KUR PRİMLERİ DÜŞÜRÜLMELİ
Bayraktar, çiftçilerin ziraî üretime devam etmesinin toplumsal güvenliğin sağlanmasıyla yakından ilgili olduğuna dikkati çekerek, şu tabirleri kullandı:
“Sürdürülebilirlik için çiftçimizin toplumsal güvenlik şartları güzelleştirilmeli. Tarım Bağ-Kur primleri düşürülmeli. Çiftçimiz, kişi başına ülke ortalama gelirinin üçte birini kazanmasına karşın yüksek prim ödemek zorunda kalıyor. Çiftçilerimiz hala ödemekte oldukları prim borçları çok yüksek olduğu için ödeme zorluğu çekiyorlar. SGK primleri daha makul ve ödenebilir düzeye çekilmelidir. 9 bin gün yani 25 yıl prim ödeyerek emeklilik hakkı kazanan çiftçilerimiz öteki sigortalılar üzere 20 yıl prim ödemesi yaparak emekli olabilmelidir. Bu hakkaniyetsizlik giderilmeli, prim ödeme gün sayısı düşürülmelidir.”
patronlardunyasi.com
