Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de akademik yıl açılış merasiminde açıklamalarda bulundu.
“Mevcut yükseköğretim yurtları taleplere karşılık veremiyor diye bağırıp durdular” diyen Erdoğan, “İnsaf edin ya. Şu anda bizim 850 bin öğrenci kapasiteli öğrenci yurtlarımız var. Gereksinimlere rahatlıkla yanıt verir haldeyiz. Talep yok. Bu noktaya geldik” diye konuştu.
Öte yandan Erdoğan, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışının akabinde yaptığı, kılık kıyafet düzenlemesini de içeren yeni bir anayasa daveti hakkında da konuştu. “Bugün inşallah Kabine toplantımız var. Meclis’e anayasa teklifi değişikliğimizle bu temel hak özgürlüğünü anayasal teminat altına alma teklifimizi getireceğiz” diyen Erdoğan, CHP başkanına, “Hadi bakalım. Zira yasal düzenlemeye gereksinim yok ki. Muhtaçlık yokken çıktı yasal düzenleme yapalım dedi. Senin yanında hiç hukukçu yok mu. Bu işler aşıldı artık. Şayet samimi ve dürüstsen gel Anayasa değişikliğini yapalım ve bunu büsbütün masadan kaldıralım” diye seslendi.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Zengin daha da zenginleşirken tüm dünyada yoksulluk yaygınlaşma farklı toplum kısımları ortasındaki uçurum giderek büyümektedir. Dünya nüfusunun yüzde 1’ine tekabül etmeyen bir kesim parasına para katarken Afrika’dan Asya’ya milyarlarca insan temel besin unsurlarına dahi ulaşmakta zorluk çekmektedir. Ekonomik krizle birlikte bu vahim tablonun yoksul ülkeler aleyhine daha da kötüleştiğine şahit oluyoruz.
“Elbette son 50-60 yılın en yüksek düzeylerine ulaşan enflasyon sayıları Batılı ülkelerde yaşlar dahil herkesi zorluyor. Kışla birlikte bu ülkelerde güç ve besin güvenliği konusundaki tasalar giderek tırmanıyor. Prag doruğunda önderlerden bunu dinledim. Hepsi bu kışı nasıl geçireceğiz daima bunları anlatıyorlardı, bizim bu türlü bir sıkıntımız yok dedim. Başkanlar yalnızca anı düşünüyorlardı. Bir öbür tarafta Rusya Ukrayna ortasındaki gelişmeleri maalesef akli selim değerlendirmiyorlardı.
“Az gelişmişin gelişmişe mazlumun zalime hizmet ettiği altta kalanın adeta canının çıktığı mevcut yapının devam etmesi mümkün değildir.
“Mevcut yapının devam etmesi mümkün değildir, önümüzdeki periyotta dünyada esaslı siyasi değişimler yaşanması kaçınılmazdır.
“Türkiye son 20 yılda hayata geçirdiği yatırımlarla işte bu günlere hazırlık yapmıştır. Şairin sözüyle; birileri oyunda oynaşta iken biz bir satranç oyuncusu ustalığıyla tarihten medeniyetimizden aldığımız ilhamla milletimizi bu günlere hazırladık.
“Ülkemizin kaideleri ne olursa olsun 20 yıl boyunca sözümüzün ardında durduk. Türkiye’yi çok farklı pozisyona taşıdık. Birileri bizimle dalga geçti. Biz 209 üniversiteye çıkarken ne gerek var dediler. Fakat bilmiyorlardı ki bugün Kars’ta Ağrı’da üniversite olmazsa oradaki gençlerimiz nerede tahsilini yapacaklardı. Parası varsa Ankara’ya İstanbul’a gelecekti. Lakin yoksa okuyamayacaktı. Ancak artık tüm akademisyenlerimiz Hakkari’ye de, Ağrı’ya da gidiyor. Ufuk budur. Ufkunuz varsa işte bu jenerasyonu yetiştirirsiniz. Ufkunuz yoksa o vakit yapılacak rastgele bir şey de yok. Az evvel YÖK liderimizin da tabir ettiği üzere Türkiye bu gelişimi sağlıyorsa atılan bu adımlarla sağlıyor. Geçmişte şöyle bir düşünce da vardı, ee Güneydoğu’ya Doğu’ya hocalarımız nasıl gitsin? O denli herkesin altında araba de yok. Daima bunlar konuşuluyordu. Lakin artık 59 havalimanına çıktık. Hasebiyle hocalarımız artık uçağa binip Muş’a Kars’a Ağrı’ya gidebiliyor. Sıkıntı ufuk. Varsa ufkunuz bu işi başarırsınız yoksa yaya kalırsınız. Türkiye’nin yüzyılı bu altyapıyla güçlendi.
“Geçenlerde memleketler arası iktisatçılarla bir toplantı yaptık; şu tespiti yapmışlar, Türkiye altyapısını bitirdi, onun için de Türkiye’nin geleceği aydınlık sizde bu türlü bir badire yok. Her geçen gün daha da ileriye gideceğiz. Hele hele inşallah şöyle bu yıl sonu önümüzdeki yıl başı üzere Karadeniz’den doğalgazı da çıkardığımız anda buna doyum olmaz.
“Kılık kıyafet yasaklarından ideolojik baskılara, siyasi baskılardan altyapı eksikliklere kadar pek çok sorun vardı ülkemizde. İkna odaları. Ah ah! Dereceye girip ödül almaya hak kazandığı halde sahneden ağzı kapatılarak indirilen genç kızların manzaraları bu devrin utanç sahneleri olarak hafızalara kazınmıştı. Bunları biz unutuyor muyuz! Benim polisimi kızlarımızın ağzını kapatmak okula sokmamak, tekme tokat onları dışarı atmak üzere uygulamalara tabi tuttular.
“Hatırlayın, harç sıkıntısı. Harçlardan ötürü öğrenciler daima boykotlar boykotlar… Harçları biz kaldırdık. Şu anda öğrencilerin harç diye bir sorunu yok. Bitti o iş. Mevcut yükseköğretim yurtları taleplere karşılık veremiyor diye bağırıp durdular. İnsaf edin ya. Şu anda bizim 850 bin öğrenci kapasiteli öğrenci yurtlarımız var. Gereksinimlere rahatlıkla karşılık verir haldeyiz. Talep yok. Bu noktaya geldik.
“Şimdi Meclis’e bugün inşallah Kabine toplantımız var. Anayasa teklifi değişikliğimizle bu temel hak özgürlüğünü anayasal garanti altına alma teklifimizi getireceğiz. Haydi bakalım. Zira yasal düzenlemeye gereksinim yok ki. Muhtaçlık yokken çıktı yasal düzenleme yapalım dedi. Senin yanında hiç hukukçu yok mu. Bu işler aşıldı artık. Şayet samimi ve dürüstsen gel Anayasa değişikliğini yapalım ve bunu büsbütün masadan kaldıralım.
“Yükseköğretimin ekonomik getirisi fark oluşturmaya devam ediyor. Üniversite mezunlarının yıllık ortalama geliri lise ve dengi okul mezunlarına nazaran yaklaşık yüzde 50 daha yüksektir. Tıpkı halde datalar üniversite mezunlarının istihdam oranlarının lise mezunlarına nazaran daha yüksek olduğunu net bir formda gösteriyor. Yükseköğretimde geldiğimiz seviyeyi kafi görmüyor günü gereksinimleri ve milletimizin beklentileri çerçevesinde ek adımlar atmayı sürdürüyoruz. Temmuz ayında eğitimini yarıda bırakanlara tekrar üniversitelerin kapısını açtık.”
