Dünya gazetesinin sahibi Didem Demirkent ile gazeteyi yönetenlerin mali bahiste anlaşamaması üzerine gazeteciler ayrılarak “Nasıl Bir Ekonomi” ile yola devam edeceklerini açıklamıştı.
Dünya gazetesindeki bugünkü köşesinde Didem Demirkent “Vefa ne demek?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Didem Demirkent’in yazısı şöyle:
“Vefa demek; gerek hayatta iken gerekse öldükten sonra sevgi ve ilgiyi devam ettirmek demektir.” Günümüzde vefa bir boza markası, bir futbol kulübü, bir semt ismi ve sözlüğün içinde bir söz olarak kaldı. Her meslekte, insanın olduğu her yerde vefasızlık kol gezmekte…
Oysa bir gazeteci ile okuyucu ortasında yalnızca tülbent kadar bir ayrım vardır. Her gazeteci, uygun bir okuyucudur. Okuyucusu gazetesine karşı vefalı olmalıdır. Ancak asıl olması gereken gazetecinin okuyucusuna duyduğu hürmet, sevgi ve vefadır.
Çünkü ikisinin ortasında buluştukları yazılar, görüşler vardır. Emsal formda düşünür, birbirlerini tamamlarlar. Herkesin yazmak istediği niyetleri yansıtırlar köşelerinde. Gerçek bilgileri verir, yani birbirleri ile iz düşümü yaşar, birbirlerini sever, sayarlar.
Gazetenizde yazana inanırsınız, onun sizi aldatacağını düşünmezsiniz. O ne dediyse doğrudur. Fiyatı artar, yeniden de alırsınız zira orada yansımanızı bulursunuz.
Gazete okuma alışkanlığı, biraz tiryakilik gerektirir. Kesinlikle okuma alışkanlığınız olan bir müellif, bir köşe vardır. Yalnızca onu görmek için bayiye masraf, bilgisayarımızda birinci onu arar, cep telefonumuzda en ön sıralara yerleştiririz. İşte bu, vefadır.
Vefalı dostlar uygun ki vardır. Onlar her vakit önümüzde, gerimizde, sağımızda, solumuzdadır. Her sevincimizi paylaşır, her hüznümüzde bize koşarlar. İstediğimiz yalnızca bir vefa gösterisidir.
Gazetecilik asla palavra söylememeyi, kandırmamayı gerektirir. Bu kısımlarda okuyan arkadaşlar bilirler, birinci öğreti budur. Yapılan haberin kaynağını paylaşmaktan imtina ederiz.
Kimseyi zan altında bırakmamak için haberin sahibine ulaşmanızın önünü açar. Bu kadar kutsal bir mesleği uzun bir müddettir nasıl bu kadar yozlaştırabildik? Akıl almıyor!
Biz DÜNYA gazetesi çalışanları hala Nezih beyin prensipleri ile yol alıyoruz, yolumuzdan sapmadık. DÜNYA okuruna duyduğumuz hürmet ve vefa borcunu ödemek için yola bir sefer daha çıktık.
Yerel basına çok inanıyoruz. Anadolu’nun nabzını tutmayı çok seviyoruz. Bizim anlayışımız siz okuyucularımızı gazeteniz DÜNYA’dan uzak tutmamak. Bireyler gelip geçicidir. Markalar ise kalıcı.”
