Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dağıtım merkezi için, bu iş için olağan ki Trakya en kıymetli yer olarak görülüyor. Biz başta Güç ve Alışılmış Kaynaklar Bakanlığımıza ve Rusya tarafında ilgili kuruma müşterek bir çalışma yapmaları talimatını Sayın Putin ile birlikte verdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan birinci olarak Rusya Devlet Lideri Putin’in “Avrupa için Türkiye’de büyük bir gaz merkezi kurulabilir. Gaz tedarikinde Türkiye, Avrupa Birliği (AB) için çok değerli bir güzergah” açıklamasını kıymetlendirdi ve şunları söz etti:
“İfade edildiği biçimiyle, bu türlü bir dağıtım merkezi için, bu iş için olağan ki Trakya en kıymetli yer olarak görülüyor. Biz başta Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanlığımıza ve Rusya tarafında ilgili kuruma müşterek bir çalışma yapmaları talimatını Sayın Putin ile birlikte verdik. Orada bu çalışmayı yapacaklar. En uygun yer neresiyse bu dağıtım merkezini orada inşallah kurmuş olacağız. Bizim ulusal manada bir dağıtım merkezimiz var fakat natürel artık bu memleketler arası bir dağıtım merkezi olacak. Bu mevzuyla ilgili Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığımız ile Rusya tarafı çalışmayı yapıp bize sunacaklar ve ondan sonra da adımı atmış olacağız. Burada bekleme diye bir şey yok. Kararı bugün çabucak hızla Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanımıza verdik. Tıpkı formda birebir anda Rusya’dan (Gazprom Başkanı) Miller de bu toplantıdaydı, o da talimatı aldı. Artık arkadaşlarımız birbirleriyle görüşmek suretiyle çalışmaya başlayacaklar. Güvenlik noktasında biz her türlü adımı atarken alışılmış ki burada da güvenlik neyi gerektiriyorsa bu güvenlik ağımızı da hızla kuruyor ve ona nazaran çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
‘Türkiye’ye olan itimadın devam etmesi keyifli etti’
Erdoğan’a, Rusya-Ukrayna ortasında Türkiye’nin yürüttüğü arabuluculuk faaliyetleri de soruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aramızda yaptığımız görüşmede bu kanaat aslında gücünü koruyor. Yani Türkiye’nin arabuluculuğu konusunda Rusya’nın da öteki birtakım ülkelerin de Türkiye’ye olan itimatları motamot devam ediyor. Bu mevzuyla ilgili, Kerç Köprüsü’yle ilgili hassasiyetleri de tekrar kendisiyle paylaştık. O da bize birtakım teknik bilgileri de verdi ve bu bahiste biz tıpkı hassasiyeti koruyarak çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Türkiye’ye olan inancın devam etmesi de bizi ayrıyeten memnun etti” dedi.
‘Dedeağaç’ta yahut farklı adalarda yapılanları elbette görüyoruz’
Yunanistan’ın Ege adalarını silahlandırmasına dair de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan “Tabii bu bahiste ikazlarımızı yapıyoruz. Amerika’yla da bu mevzuyla ilgili olarak Ulusal Savunma Bakanlığımız muhatabıyla görüşüyor. Hatta şu anda NATO Savunma Bakanları Toplantısı vardı. Bakanımız da bu toplantılarda muhataplarıyla bu bahisleri etraflıca görüşme fırsatını buldu. Sonucunu dönünce Hulusi Paşa’yla görüşeceğiz. Dedeağaç’ta yahut farklı adalarda yapılanları elbette görüyoruz. Biz zırhımızı kuşandıktan sonra önlemlerimizi aldıktan sonra bize bunlar hiç ürküntü vermez. Önlemimiz var, her şeyimiz hazır. Münasebetiyle da adımlarımızı buna nazaran atıyoruz. O düşünsün” dedi.
Yunanistan’a dair rastgele bir adımın ne vakit atılacağına dair soruya ise Erdoğan “Bu işin tarihi olmaz. Bir gece apansız gelebiliriz o başka. Tarihi kayda girecek. Lakin burada tarih verilmez. Nerede, ne olacağı, ne vakit olacağı konuşulur mu?” diyerek cevap verdi.
‘F16 konusunda son atılan adımlar bir şeylerin değiştiğini gösteriyor’
Cumhurbaşkanı Erdoğan F-16 tedarikine dair süreci de şu sözlerle kıymetlendirdi.
“Özellikle F16 konusunda bu son atılan adımlar yahut son gelişmeler bir şeylerin değiştiğini gösteriyor. Natürel bütün bu adımları birebir anda Rusya da takip ediyor. Ne oluyor, ne gidiyor? Artık bize düşen de natürel burada ilgili arkadaşlar gerek Dışişleri Bakanımız, gerek Ulusal Savunma Bakanımız gerekse bunun dışında bizim önderlerle yaptığımız görüşmelerde bunları konuşuyoruz, paylaşıyoruz, Hatta son Birleşmiş Milletler Genel Heyeti’ne gittiğimizde orada natürel Amerikalı senatörlerle de görüşmeler yaptım. Onlarla da bu hususları görüştüm. Yani az evvel söylediğim sözle bunu bütünleştiriyorum; bunların hepsi önlem paketinin içerisinde yer alan mevzulardır. Bunları da orada Cumhuriyetçi, Demokrat senatörlerle görüştük. Hatta Efkan Beyefendi ve arkadaşlarımızı orada bıraktık. Onlar orada yaklaşık bir hafta daha kaldılar. Onlar da Kongre üyeleriyle görüşmeler yaptılar. Bu görüşmelerle de ortadaki ilgileri sıcak tuttuk, sıcak tutuyoruz, tutmaya da devam edeceğiz. “
‘Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben rastgele bir problem görmüyorum’
Erdoğan, Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile dar kapsamlı bir görüşme yaptığını belirtti ve “O dar kapsamlıda Paşinyan, tıpkı vakitte İlham Beyefendi ve Macaristan Başbakanı Orban da vardı. Ondan sonra bir de doğal heyetler ortası yaptık ve bu hususları doğal ki görüştük. Lakin Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben rastgele bir zahmet görmüyorum” dedi
‘Kanal İstanbul olmazsa olmaz’
Erdoğan’a “Dün yapmış olduğunuz ortak basın açıklamasında ‘Kazakistan’la Orta Koridor’un geliştirilmesi için çalışmayı sürdüreceğiz’ sözlerini kullandınız. Konut sahibi mevkidaşınız Tokayev ise ‘Taşımacılık ve transit alanında orta koridorun geliştirmesi büyük değer arz etmektedir” açıklamasında bulundu. Türkiye pozisyonu itibariyle çok kıymetli bir noktada. Marmaray üzere Asya ve Avrupa yakasını birleştiren tüm projeler aslında bu büyük adımın da bir kesimi. Burada akıllara Kanal İstanbul projesi de geliyor. Kanal İstanbul projesinin Orta Koridor’a mümkün katkısı üzerine görüşmeleriniz oldu mu ya da projenin bir modülü olacağı düşünülebilir mi? Yakın devirde Orta Koridorla ilgili hangi adımların atılmasını öngörüyorsunuz?” sorusu da yöneltildi. Erdoğan Kazakistan’la Orta Koridor’un geliştirilmesi konusuna şu sözlerle açıklık getirdi:
“Şu anda dünyadaki ticaret hacmi 12 milyar ton. 2030’a geldiğimizde bu 25 milyar tona çıkacak. Ticaret hacminin hareketliliğinin yüzde 90’a yakını denizden sağlanıyor. Sonuçta bugün İstanbul Boğazı’ndaki meşakkatler belirli. Önümüzdeki yıllarda bu çok daha artacak. Ayrıyeten bizim doğu-batı aksında Orta Koridor’daki amaçlarımız var. Kuzey Koridor’da yaşanan badirelerden ötürü Orta Koridor’a büyük bir yük binecek. Bunların hepsi düşünüldüğünde, bilhassa kuzey-güney aksında Kanal İstanbul olmazsa olmaz. Önümüzdeki günlerde, yıllarda bu çok çok daha gündemimizde olacak. Bizim de bir taraftan planlamalarımız, fizibilitelerimiz devam ediyor. Dünyanın şu anda en çok odaklandığı mevzu çevrecilik. Biz Kanal İstanbul ile çevrecilikte de dünyaya örnek bir ders vereceğiz. Boğaz’da bir sefer önemli manada bir etraf tehdidi var. Her an, her şey olabilir. Biz, hiçbir vakit Sarayburnu’ndaki, Selimiye’nin önündeki Independenta yangınını unutmayız. Vakit zaman yalılara bindiren gemileri unutmayız. Lakin artık bizim Kanal İstanbul ile bütün bu kahırları ortadan kaldırmış olacağız. Bugün Bakırköy, Samatya kıyılara baktığınızda günlerce beklemeler, birikmeler var. Bir de Karadeniz’deki birikmeler var. Yarın bunlar çok çok daha artacak. Bir de gemi boyutları çok büyüdü. Yüzde 30’u da tehlikeli unsur taşıyor. Riskin boyutları çok daha arttı. Bundan 10 yıl evvelki 3 tane gemi, şu anda tek gemi oldu. Sayı bir ölçü azaldı lakin risk daha da büyüdü. Gemi sayısı azaldı ancak taşınan yük ölçüsü tam yüzde 40 arttı son 10 senede.”
‘Aile konusunu da tekrar bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a başörtüsü konusunun anayasal garanti altına alınması da soruldu. Erdoğan şunları tabir etti:
“Burada unsur noktasında, fazla husus olmasından yana değiliz. Arkadaşlar şu anda çalışmayı sürdürüyor. Efradını cami ağyarını mani formda fakat az hususta bunları toparlamayı planladık. Mevzu olarak da olayı yalnızca başörtüsü olayı değil, bir de bunun yanına en değerli kederimiz olan aile konusunu da yeniden bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz. Ve bu çalışmayı da arkadaşlarımız tekrar yürütüyorlar. Bu çalışmayla birlikte de hızla, vakit kaybetmeden çabucak bunu Meclis’e sunmanın uğraşı içerisinde olacağız. Biz döndükten sonra arkadaşlar bize bir sunum yapacaklar. Bu sunumu yaptıktan sonra da fazla gecikmeden çabucak istiyoruz ki bunu Meclis’e sunalım.”
“Aile unsuru de çok tartışılıyor. İçeriğe ait bizimle paylaşabileceğiniz bir şey var mı? ” sorusuna ise Erdoğan şu sözlerle cevap verdi:
“Bizim sunduğumuz her husus tartışılır. Esasen tartışılmazsa demek ki bir iş yapmıyoruz. Tartışılacak ki bir iş yaptığımız ortaya çıksın. Zira bunlar hayati. Yoksa Türkiye’nin gündeminde başörtüsü diye bir mevzu mu vardı? Yanımda başörtülü var. Bu türlü bir sıkıntı var mı? Kimse sana niçin takıyorsun dedi mi? Bunların hepsi aşıldı, geçti. Lakin gündemde bu türlü bir şey yokken bayram değil, seyran değil sorunu. Bu türlü bir noktaya geldi iş. Adamın sıkıntısı de yok aslında. Niçin bunu gündeme getirdi, bunu anlamak da mümkün değil. Şu an itibariyle biz hazırlığımızı yapacağız. Ki tekrar birileri çıkıp vakit zaman ‘başörtüsü’ demesin, ‘aile’ demesin diye gelin artık Anayasa değişikliğini yapalım, adımı ona nazaran atalım. Şayet sahiden güveniyorsanız kendinize, dürüstseniz, samimiyseniz yapalım. Zira yasal bir değişikliğe aslında gereksinim yok. Yasal olarak her şey, düzenlemeler de yapılmış esasen var. Fakat burada onların niyeti yalnızca bir şeyleri bulandırmak, güya ‘bak ben savundum fakat takviye vermedi’ demek… Sana Altılı Masa bile dayanak vermiyor. Türkiye’nin bu türlü bir düzenlemeye muhtaçlığı yok”.
“Aile hususu, LGBT’nin muhalefet partileri tarafından siyasallaştırılmasına ön alma üzere bir şey içerecek mi?” sorusuna ise Cumhurbaşkanı Erdoğan “Öyleyse demek anlamışlar. Güçlü aile, güçlü milleti oluşturur” diye karşılık verdi.
‘Her şeyden evvel bizim davetimiz her vakit bakidir’
Ali Çelebi’nin AK Parti vekili olmasına dair değerlendirmesi de soruldu Erdoğan’a. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden evvel bizim davetimiz her vakit bakidir. Kapı açık. Biz, kapımızı kimseye kapayamayız. Kâfi ki gelenin ulusal ve yerli yanı güçlü olsun. Mehmet Ali Beyefendi kendisi de açıklama yaptı. İnşallah Çarşamba günü küme toplantısında da rozetini şahsen takacağım. Ve böylelikle şu anda resmen AK Parti’ye girmiş olsa da o gün küme toplantısında herkesin huzurunda rozetini takarak çok daha farklı bir manada o ruhu istiyorum ki kümemiz da yaşasın” diyerek karşılık verdi.
‘Metin Beyefendi uygun bir hukukçu’
KKTC Büyükelçisi olarak Metin Feyzioğlu’nun atanmasını ise Erdoğan “Metin Beyefendi bir kez âlâ bir hukukçu. Yeterli bir hukukçu olmanın yanında bilhassa memleketler arası hukuk alanında ve Kıbrıs sıkıntısında baro lideriyken bizimle pek hoş çalışmaları oldu. Kendisine bu teklifi yaptığımda o da ‘bunun için çok müteşekkir olurum’ dedi. Metin Bey’in bilhassa Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs adasındaki gelişmelere vukufiyeti var. Yalnızca bir büyükelçi değil, tıpkı vakitte akademisyen olarak da orada çok kıymetli işler başaracağına inanıyorum” diye kıymetlendirdi.
‘Arsadaki sayıyı birinci etapta 1 milyon olarak düşünüyoruz’
Sosyal konut projesine dair de sürece dair açıklamada bulunan Erdoğan “Aslında birinci yaptığım açıklamadan sonra bu sürece yönelik yeni açıklama arsa üzerinde oldu. Ne dedik? Yerdeki sayıyı birinci etapta 1 milyon olarak düşünüyoruz. 1 milyon arsa. Bunu da nasıl yapacağız? Kura çekimiyle oradaki dağıtımları yapacağız. Kaygımız altyapısı yapılmış yerlere kendi imkanıyla, bankaların vereceği düşük faiz krediyle gelsin benim vatandaşım konutunu oraya kendisi yapsın. Bu, Türkiye’de başka bir sıçramayı getirecek. Bu, yer artı 1 yahut yalnızca taban; bu halde 1 milyon arsayı inşallah vatandaşlarımıza ucuz imkanlarla verme anlayışını getiriyor. Bu mevzuyla ilgili de iki gün evvel bakanımla görüştüm. O da ‘biz bütün hazırlıkları Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yaptık, hazırız, her an bununla ilgili adımı atabiliriz’ dedi. Şu an itibariyle inşallah Bakanlığımızın takibinde bu adımı da atacağız” dedi.
‘İddianız olmalı’
“Yeni yüzyıl, Türkiye yüzyılı olacak” dediniz. 28 Ekim’de AK Parti’nin seçim stratejisinin birinci adımı olan Seçim Vizyon Belgesi’ni açıklayacaksınız. Bu dokümanda neler var? sorusunu ise Erdoğan şu sözlerle yanıtladı
“Her şeyden evvel, argümanı olmayan müddei olamaz. Evvel teziniz olacak ki müddei olasınız. Biz, tez sahibiyiz, o denli çıktık yola. Çok hoş bir çalışma var. Bu çalışmayı arkadaşlarımız yürütüyorlar. O gün de orada çok farklı bir sunumla inşallah tüm ülkemize hitap edeceğiz. SORU: (Mustafa Aşçıoğlu) Taban fiyat konusunda beklentilerle ilgili farklı sayılar konuşuluyor. Bu hususla ilgili siz neler söylersiniz? Şu anda bu mevzuyla ilgili çalışmaları başta Vedat hocamız olmak üzere arkadaşlarımız yapıyorlar. İnşallah bundan evvelkilerden çok daha farklı bir hazırlığın içinde olduğunu biliyorum. Ancak biz, havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere yeterli yerleşsin.”
ASGARİ FİYAT NE KADAR ARTACAK?
Taban fiyat konusunda beklentilerle ilgili farklı sayılar konuşuluyor. Bu hususla ilgili siz neler söylersiniz?
Şu anda bu bahisle ilgili çalışmaları başta Vedat hocamız olmak üzere arkadaşlarımız yapıyorlar. İnşallah bundan evvelkilerden çok daha farklı bir hazırlığın içinde olduğunu biliyorum. Lakin biz, havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere âlâ yerleşsin”
