14 Mayıs seçimleri Türkiye’de olduğu kadar milletlerarası kamuoyunda da gündemin üst sıralarında kendine yer buluyo. Birçok yabancı haber ajansı ve medya kuruluşu her gün çok sayıda tahlil ve yorum ile seçimin nabzını tutarken, İngiltere’nin saygın haber ajanslarından Reuters yeni bir makale yayınladı.
“Seçim kampanyası ustası, Erdoğan en şiddetli yarışla karşı karşıya” başlığının kullanıldığı haberde, “20 yılı aşkın bir müddettir Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerin lorduydu. Pazar günü, rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında yapılacak oylamada Türkiye’yi sert bir formda yöneten girişken siyasetçinin yeterli niyetli bir formda seçimi kabul edeceği ve ofisten sessizce çıkacağına inanmak çok güç” yorumu yapıldı.
Seçim havasının Türkiye sokaklarında hissedildiğinin belirtildiği haberde, “Birçok Türk ki buna yeni jenerasyon seçmenler de dahil değişim için hasret duyuyor. Artan enflasyon, Türk Lirası’nın kıymet kaybı ve ömür standartlarının keskin düşüşü ve Şubat ayında yaşanan ve 50 binden fazla insanın vefatına sebep olan sarsıntılarla Türk halkı hırpalandı” denildi.
BİR YETKİLİ SEÇENEKLERİ KONUŞTU
Cumhurbaşkanlıktan Reuters’a konuşan bir yetkili, seçimi kaybetmesi durumunda Erdoğan’ın sonuçlara itiraz etme ihtimali ile ilgili olarak, “Düzensizlikler olması durumunda seçim heyetine müracaatlarda bulunulabilir. Bunu muhalefet partisi CHP de yapabilir. Seçimi kaybederse Erdoğan’ın ofisi terk etmeyeceğini söylemek büsbütün anlamsız ve asılsız” dedi.
Reuters’ın haberinde seçimin ikinci çeşide kalmasının “olası bir senaryo” olduğuna dikkat çekilirken, “Bazı açılardan Erdoğan ve AKP, Türkiye’yi Atatürk’ün laik tavrından daha İslam kökenli bir ajandaya kaydırdı. Muhalifleri onu Atatürk’e rakip olma emelindeki bir Sultan’a benzetiyor” yorumu yapıldı.
Seçime 3 gün kalsa bile Erdoğan’ın hala TV ekranlarına çıktığı ve seçim kampanyasına devam ettiği hatırlatılırken, “Savunma, doğalgaz ve endüstriyel mega projeler üzere geçmiş muvaffakiyetlerini sıralıyor” denildi. İktisadın ve sarsıntı sonrasındaki yardımda yaşanan problemlerin Erdoğan’a ziyan verdiği ve zelzelede yıkılan çok sayıda binaya imar affı verilmesinin büyük reaksiyon çektiği de hatırlatıldı.
Reuters’ın haberinde, “Birçok Türk, besin, okul ve kirayı, TL’nin kıymet kaybı yüzünden 436 dolara denk gelen minimum fiyatla ödemekte zorlanıyor. Erdoğan 2003’te misyona geldiğinde Türkiye ekonomik olarak tekrar sıçrama yapıyordu ve kıskanç komşuları ortasında olağanüstü bir muvaffakiyet hikayesi olarak gözüküyordu” denildi. O devirde Erdoğan’ın seçim kampanyalarının çok tesirli olduğu da belirtildi.
“ERDOĞAN ZAFER KAZANIRSA…”
Haberde, “Arka geriye aldığı zaferlerle Erdoğan’ın iktidarına karşı rastgele bir reaksiyona toleransı azaldı ve otokratik bir rejime evrildi. Devletin kritik kurumlarının içi boşaltıldı. Bir periyot kendisine yakın olan müttefikleri muhalefete geçti. Pazar günü yapılacak seçimler bir dönüm noktası olabilir” yorumu da yapıldı.
Reuters’ta yayınlanan tahlilde, “Erdoğan’ın yenilmesi, Türkiye’yi daha laik ve demokratik bir ülke haline getirebilir. Kılıçdaroğlu da devlet kurumlarına bağımsızlık getirme vaadinde bulundu. Erdoğan zafer elde ederse, uzmanlar siyasi rakiplerine ve kalan öbür bağımsız kurumlara karşı çok daha sert bir müdahale edileceğini söylüyor” sözüne yer verildi.
Patronlardunyasi.com
