Geçen hafta bir bankanın teknolojiden sorumlu genel müdür yardımcısı istifa etti.
İstifa eden yöneticinin bankası bana nazaran Türkiye’nin en yeterli bankalarından. Her vakit söylerim en yetişmiş ve yetişmiş işçi bu bankadadır diye.
Sermaye yapısı çok güçlü.
Karı ise en yeterli 3 banka ortasında yer alıyor.
Buraya kadar her şey hoş.
Bu kadar güçlü ve yeterli bankanın genel müdür yardımcısının istifası neden değerli ve neden bu mevzuyu ele aldım?
Evvel bu bankanın dijitale en fazla yatırım yaptığını aldığı ödüllerden biliyoruz.
Her yıl birkaç ödül alıyor. Kendisini dijitalin bankası olarak nitelendiriyor.
Gelin görün ki, bu dijital ödüllü banka birkaç kere bankacılık tarihine geçen dijital kıyamet yaşadı.
Bir iki gün kepenk kapattı adeta.
Resmen dükkânı kapattılar. Kartlar, poslar hiçbir şey çalışmadı.
Sonra geçen yıl bayram öncesi büyük bir kıyamet yaşadı.
Banka yalnızca bir iki satırlık Twitter ve sonrası da basın açıklaması yaptı.
Aradan yıllar ve son olayın üzerinden aylar geçti.
Bu dijitalin bankasında ne oldu?
Milyonlarca müşterisi olan bankada sistem neden bu kadar kolay göçtü bilemiyoruz. Meğer halka açık bir banka ve en azından müşterilerini hesaba almıyorsa da küçük ortaklarına sorun hakkında bilgi verebilirdi.
İşte o bankanın teknolojiden sorumlu genel müdür yardımcısı da gitti…
Daha evvel de 15 yıllık kurumsal irtibat yöneticisi gitmişti. Sonra da 15 yıllık irtibat ajansı.
Dijital kıyametin faturasını herkes ödedi yalnızca bankanın CEO’su kaldı.
Hani siyasette derler ya, “başbakan güzel etrafı kötü” onun üzere bir şey oldu.
Herkes berbat CEO iyi…
Günlerce camdan kulenin zirvesinde oturup iki söz açıklama yapmayan ve ortadan onca vakte karşın bu kıyametin neden koptuğu ve bir daha olmaması için alınan önlemleri anlatmayan en üst seviye yönetici hala koltuğunda oturuyor ve alt kademelerin bir bir istifasını alıyor.
Bu CEO sanki, dijitalde dünyanın en güzeli olan Türk bankacılık sistemine ne kadar ziyan verdiğini düşündü mü?
Ya kendi markasına verdiği ziyanlar?
Acaba bu bankanın iletişi ve kurumsalı Twitter da TT olduklarını ona bildiriyorlar mı?
Tüm bu olaylarda kendisinin hiç mi sorumluluğu yok sanki?
Söylenecek fazla bir kelam yok!
Faturayı daima alt takıma kesme kültürü Türkiye’de her alanda var.
O halde Sayın CEO’ya buradan şunu söylemek istiyorum:
Siz güzelsiniz etrafınız berbat.
Merak ettiğim bir şey var bu CEO’nun sürücüsü ve asistanı da dijital kıyametin sorumluğunu alıp istifa edecek mi?
