Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) açıklamasında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün tamiratında yürütülen çalışmada daha evvelki yıllarda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde de uygulanan prosedürün kullanıldığı belirtilerek, “Bu metot ile ileriki yıllarda muhtaçlık duyulması halinde yapılacak üst yapı tamirlerinde, trafiğin çok fazla etkilenmemesi için yalnızca en üst tabakanın yenilenmesi kâfi olacaktır. Böylelikle İstanbul trafiğinin köprü üst yapı tamiratlarından en az düzeyde etkilenmesi, tamir mühletinin azaltılması sağlanacaktır.” denildi.
KGM tarafından yapılan açıklamada, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün trafiğe açıldığı 1988 yılından, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açıldığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Uyum Merkezi (UKOME) Kararı gereği ağır taşıt trafiğinin bu köprüye yönlendirildiği 26 Ağustos 2016 tarihine kadar, ağır taşıt trafiği de dahil olmak üzere kent içi ve transit trafiğe hizmet verdiği hatırlatıldı. Açıklamada, “Trafik yükü daima artan köprüden, gelinen nokta prestijiyle günlük çift istikametli yaklaşık 200 bin araç geçiş yapmaktadır. Açıldığından bugüne kadar üçüncü kez büyük üstyapı tamiratı gören köprüde en son tamirat 2012 yılında yapılmıştır.” sözlerine yer verildi.
Yürütülen çalışmada, daha evvelki yıllarda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde de uygulandığı üzere mevcut asfalt ve yalıtım katmanları söküldüğü, kaldırıldığı, kumlama yapılarak çelik tabliyenin temizlendiği, akabinde 3 kat astar ve yalıtım katmanı, bunun üzerine de 2,5 cm mastik asfalt ve son olarak da 2,5 cm taş mastik asfalt uygulandığı bildirilen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Bu yol ile ileriki yıllarda gereksinim duyulması halinde yapılacak üstyapı tamirlerinde, trafiğin çok fazla etkilenmemesi için yalnızca en üst tabakanın yenilenmesi kâfi olacaktır. Böylelikle İstanbul trafiğinin köprü üstyapı tamirlerinden en az düzeyde etkilenmesi, tamirat müddetinin azaltılması sağlanacaktır. Ağır taşıt trafiğinin Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne yönlendirilmesi nedeniyle de bundan sonraki asfalt yenileme çalışmasının en az 10 yıl periyodik olacağı öngörülmektedir.”
