Dikey depolama alanları oluşturan Kardex’in, bu mevzuda büyük ölçekli şirketler ortasında yer aldığını söyleyen Emre Yenal, “Tam otomatik depolar, akıllı asansörlü karusel tipi dikey depolar, yatay karuseller, materyal dolanım sistemleri, robotlara entegre ışıklı toplama sistemleri ve bunların yazılımları ve de ağır yük otomatik raf sistemleri Kardex’in esas eserlerini oluşturuyor. Kardex, tüm eserlerini Almanya’daki üç fabrikasında üretiyor ve 40 ülkeye ihraç ediyor” bilgisini verdi.
1873’ten beri hizmet veren Kardex’in Türkiye faaliyetlerinin 1993’te başladığını belirten Yenal, şirket olarak bilhassa otomotiv, savunma sanayi, makine imalatı, perakende, besin, arşivleme, elektrik&elektronik ve sıhhat dallarında hizmetlerini ağırlaştırdıklarını tabir etti.
Şirket olarak teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiklerinin altını çizen Emre Yenal, Sanayi 4.0 kavramını lojistik kesimine uygulayan birinci firma olduklarını lisana getirdi.
Endüstri 4.0’ın Almanya’dan dünyaya yayılan bir akım olduğunun altını çizen Yenal, “Bu sebeple Kardex bu usul uygulamaları, intralojistik alanına birinci uygulayan şirketlerden. Robotlarımız ve dikey depolama sistemlerimiz, müşterilerimizin ERP sistemleriyle entegre çalışarak kendi algoritmaları sayesinde hammadde, bitmiş eser ve kit kesimlerini yapılan tanımlamalar dahilinde ve davet yöntemiyle bir sonraki istasyona ya da depoya sevk ediyor. Öteki taraftan e-ticaret, perakende üzere kesimlere sipariş birleştirme, süratli toplama, renk bazında toplama üzere randımanı 2-3 katına çıkartacak tahlilleri de sunuyor” açıklamasını yaptı.
“Kardex’e yapılan yatırımlar 36 ayda geri dönüş sağlıyor”
Kardex’in 2018 maksatlarını yakaladığını belirten Emre Yenal, globalde otomasyon sistemlerine artan talebin bu başarıda en büyük etken olduğunu söyledi. Firmaların artık maliyetlerinden tasarruf etmeyi bütçelerin olmazsa olmazı haline getirdiğini tabir eden Yenal, “Az alanda fazla stok tutmak, bu stokları düşük işçi sayısıyla yönetmek ve kaybetmemek, stoklara istenen vakitte ulaşmak üzere işi kolaylaştıran ögeler, milletlerarası rekabette öne çıkmak isteyen firmaların olmazsa olmazı” dedi.
Kardex tarafından sağlanan sistemlerin, 18 ila 36 ay ortasında yatırım geri dönüşü sağladığını belirten Yenal, münasebetiyle bütçe disipliniyle yönetilen firmaların bu stil yatırım kararlarını süratli formda uygulamaya aldığını söyledi.
Yenal, “Yatırımcılar, yeni bir depo yapmadan, fabrikalarındaki depo alanları hakkında bir tasarruftan bulunmadan evvel Kardex üzere yapılarla irtibata geçerlerse vakit ve para kaybetmeden en yanlışsız kararları alıyor” dedi.
“Intralojistik pazarı 2015’ten beri büyüyor”
Intralojistik otomasyon pazarının, 2022’ye kadar en az 1 kat daha büyüyeceği öngörüsünde bulunan Yenal, bölüme dair şu değerlendirmeyi yaptı: “ Pazar 2015’ten beri daima büyüyor. Intralojistik sistemlerini geliştirmek ve kusursuz hale getirmek isteyen firmaların ellerini çabuk tutarak karar vermeleri gerekiyor. Zira artan talep daima üretim ve heyetim müddetlerini uzatıyor. Bu üslup sistemleri yalnızca büyük firmalar değil KOBİ diye isimlendirdiğimiz küçük ve orta ölçekli firmalar da satın alıyor. Türkiye iktisadı Alman iktisadının 5’te 1’i seviyesinde. Ancak heyeti Intralojistik otomasyon sistemlerine bakarsak bu oran 50’de 1 düzeyinde.”
Türkiye’nin Intralojistik açısından epeyce yüksek potansiyel taşıdığını vurgulayan Emre Yenal, “Ancak finansman maliyetleri ve tüm bölümlerin yaşadığı düşük kâr marjı sorunu, yatırımcıların önündeki en büyük mahzur. Türkiye’de gelirler artmadıkça, yani şirketler kâr edip, özsermayelerinden yatırım yapmaya başlamadıkça bu oranın uygunlaşması imkansız. Türkiye’nin acil olarak ekonomik istikrara kavuşması, direkt yabancı yatırım çekmesi ve alt yapıdan daha çok üretim alanlarına yatırım yapması gerekiyor” diye konuştu.
