Toygun ATİLLA yazdı…
Her seçimin kazananları ve kaybedenleri olur. Bu defa de o denli oldu.
SOSYAL MEDYA
Bir kere daha anlaşıldı ki, toplumsal medyada seçim kazanılmıyor. Yankı odasında körler ve sağırların birbirini ağırladığı platformlar yalnızca amigoların, vuvuzela çığlıklarından öteye geçemiyor. Karşı tarafın sesini bile duymaya tahammülün olmadığı, trollerin cirit attığı toplumsal medya platformları “keriz silkeleme” operasyonlarının yapıldığı merkezlerin ötesine geçemediği için kaybedenler listesinde yer alıyor
KASET KUMPASLARI
2011 seçimleri öncesi denenen kaset kumpasları bu kere de, başarılı olamadı. Türk milleti kaset kumpaslarına teveccüh etmiyor. Bu ve gibisi operasyonel kirli oyunlara taviz vermiyor. Her ne kadar tüm bu operasyonlar Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesi ile sonuçlandıysa da kendisinin çekilme sürecinde “muhalefeti” suçlayarak ayrılması, kendi kitlesinin Millet İttifakına gitmediğinin de göstergesi. Bu da “Kaset iftiraları ve kumpaslarının” da kaybettiği manasına geliyor.
FETÖ’CÜLER, OYUNLARI VE ONLARA İNANANLAR
Seçim sürecinde bilhassa toplumsal medyadan Millet İttifakına ve bilhassa Kemal Kılıçdaroğlu’na dayanak veren FETÖ’cüler elbette kaybedenler kulübünün en kıymetli üyeleri. Toplumsal medyadan uydurma hesaplar üzerinden yaptıkları kirli paylaşımlar her ne kadar “çok etkileşim” almış üzere görünse de, Türk seçmende nefretten diğer bir şey oluşturmadığı bir sefer daha ortaya çıktı. FETÖ’cülerin iftiralarına sessiz kalan hatta kimi paylaşımlarını yayarak katkıda bulunan Millet İttifakının kimi üyeleri bunun halk nezdinde kendilerine kaybettirdiğinin farkında bile olmadılar.
Oysa ki, halk tabanında FETÖ’cülere karşı hala büyük bir reaksiyon vardı. Bunu ise Millet İttifakı bileşenleri görememişti/görmemişti. Kaybettiler.
İFŞACI YOUTUBERLAR
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden çabucak evvel piyasaya sürülen Muhammed Yakut, Ali Yeşildağ üzere isimlerin “ifşaatları” her ne kadar toplumsal medyada çokça paylaşılsa da, seçimlere tesiri sanılan bilakis olumsuz olarak yansıdı. Bu iki ismin gerisinde da FETÖ ve karanlık güçlerin olması “iddialarının” inandırıcılığını kaybettirdiği üzere tam aksi bir tesir yarattı.
ANKETÇİLER
Anketlerin büyük çoğunluğu Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakının seçimleri açık orta kazanacağına dair anketler yayınladı. Seçim sonuçları gösterdi ki, anketlerin yüzde 90’ı gerçeklikten uzaktı. Bu da “anketçilere” olan inancın azalması ile sonuçlandı. Anketler yanıldı mı ? yoksa toplumu yönlendirmek için yanılttı mı ? Seçimlerden sonra en çok sorgulanacak hususlardan biri oldu. Anket şirketleri kaybetti.
TÜRK BASINI
İktidara yakın “yandaş” olarak tabir edilen gazete ve gazetecilerin yerini bu seçimlerde “muhalif” gazeteciler aldı. Mesleklerinin gereği olan kamu faydası ve gerçek haber verme vazifesini unutan “gazeteciler” tuttukları kadroların amigoları üzere davrandı. Habercilikten uzak propaganda gazeteciliği kaybetti. “Muhalif” gazetecilik “candaş” gazeteciliğe evrildi. En başından beri eleştirdiğimiz “yandaş” gazetecilikle emsal bir formda konumlandı. Üzüm üzüme baka kararmıştı. Gazetecilik kaybetti.
MAHALLE BASKISI
Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz kelamıdır: “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdani hür, irfani hür jenerasyonlar ister”
Kendini Atatatürkçü olarak tanımlayan kimi isimler bile Ulu Başkanın bu kelamını kulak ardı etti. Oylarını açıklayarak, bir diğerinin da oyunu açıklamasını zorlamaya yönelttiler. En ufak bir muhalefet eleştirisi, linçle karşılık buldu. Tüm bunlar, birebir mahallenin seçmenlerini farklı seçeneklere zorladı. Mahallenin baskıcı ağabeyleri, ablaları kaybetti.
SÜLEYMAN SOYLU
Seçim bölgesinde vakit ve yorulma bilmeksizin partisi için çalıştı. Bu manada bilhassa kendi seçmen bölgesinde partisine kıymetli katkılarda bulundu. Burası yadsınamaz. Lakin bilhassa Sinan Oğan’a giden “polis” oylarında emniyet teşkilatı içinde kendisine duyulan antipatinin tesiri büyük oldu. Bir de seçim periyodunda bilhassa polisin istihbarat usullerini deşifre etmesi, bu rahatsızlığın açık açık dillendirmesine sebep oldu. Devlet adamı mı, pragmatik bir siyasetçi mi sorusunun karşılığı güvenlik bürokrasisinde cevabını buldu. Uzun vadede kaybetti.
EKREM İMAMOĞLU – MANSUR YAVAŞ
Seçimlerin devam ettiği ve şimdi oyların yarısı bile sayılmamışken medyanın önüne çıkarak “Seçimleri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazandığını” ilan etmeleri ve 13’ncü Cumhurbaşkanı olarak ilan etmeleri “acelecilikti”. Seçmenlerin umutları ile oynadılar. Kaybettiler.
AK PARTİ
2018 seçimlerinde yüzde 42.56 oy alan AK Parti’nin oyu bu defa yüzde 35,47 oldu. Yüzde 7’lik oy farkı ile Ak Parti her ne kadar birinci parti pozisyonunu korusa da kaybedenler kulübü üyesi oldu.
Bunda bilhassa hayat pahalılığı ve ekonomik idarelerin tesiri çok büyük olsa da, partizanlığın giderek artması, liyakatın önemsenmemesi ve yolsuzlukların artması tesirli oldu.
Erdoğan’ın hala toplumda karşılığı olmasına karşın AK Parti’nin erime sürecine girdiğini görüyoruz. Kaybetti.
HDP
2018 seçimlerinde yüzde 11,70 oy alan HDP, Yeşil Sol ismiyle girdiği seçimlerden 8,77 oy aldı.
Terörle ortasına gereğince aralık koyamayan parti ülke partisi olma yolunda değerli bir yara aldı. Kaybetti.
patronlardunyasi.com
