Türkiye kimya dalı temsilcileri, liman-endüstri kompleksine muhtaçlık bulunduğunu, dalın canlanması ve rekabet için “Singapur modeli” bir kümelenmenin hayata geçirilmesi gerektiğini söz ediyor.
Küresel iktisada 2017’de 5,7 trilyon dolar katkıda bulunan ve 120 milyon bireye istihdam sağlayan kimya dalından hisse almak için yol haritası oluşturuluyor.
Sektörün yol haritasını çıkartan Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) İdare Heyeti Lideri Haluk Erceber, dalın evvel “yer ve yerleşme sorunu”nu çözmesi gerektiğini söz ederek, bunu yaparken de son 25 yılda Singapur üzere petrol ve doğal gazı olmayan ülkelerin kimya bölümünde nasıl dünya önderi olduklarına bakılmasını istedi.
Erceber, Singapur’un kamu takviyesiyle kimya endüstrinin evvel yer problemini çözdüğüne dikkati çekerek, “Singapur’da petrol ya da gaz kaynağı bulunmaması ve kullanılabilir arazi kısıtlı olmasına karşın petrokimya endüstrinde büyük muvaffakiyet elde edildi.” dedi.
Jurong Adası örneği
Singapur’un ham husus avantajı ya da petrokimya üretimini destekleyecek büyük bir iç piyasaya sahip olmamasına karşın, devlet kurumlarının ortak gayretleri sonucunda ülkenin batı yakasında bataklık halindeki yedi küçük adanın dolguyla birleştirilerek kimya merkezi kurulduğunu anlatan Erceber, “Jurong Adası bugün neredeyse 90 memleketler arası petrol ve kimya şirketine konut sahipliği yapan ve bedeli 47 milyar doları aşan çeşitli yatırım projelerine katkıda bulunuyor. Singapur, her türlü zorluğa karşın bugün dünyanın üçüncü en büyük petrol rafineri merkezi olmayı başardı.” halinde konuştu.
Türkiye’nin bulunduğu stratejik pozisyonu, yüksek iç tüketim ve güç transit merkezinin ortasında bulunması sebebiyle milletlerarası yatırımcıların ilgisini çekecek potansiyele sahip olduğunu aktaran Erceber, fakat yer sorunu nedeniyle yabancı yatırımcılarla yaptıkları görüşmelerin askıda kaldığını savundu.
“Sektörde global trend kümelenme”
Erceber, global kimya kümelenme trendine rağmen Türkiye’de şimdi bir kimya kümelenmesi bulunmadığını, dünya standartlarında liman-endüstri kompleksine muhtaçlığı olduğunu söyledi.
Kimyasal eserler için yerinde üretim kavramına süratli geçişin olduğuna işaret eden Erceber, “Özel kimyasallar sanayi kümelenmeleri tüm dünyada büyük kentlere, pazara ve ticari tüketim merkezlerine yakın olmak zorunluluğunu taşır. Marmara Bölgesi’nde, İstanbul’a en fazla 150 kilometre uzaklıkta deniz kenarında limana uygun en fazla 1500 hektar araziyi Chemport için talep ediyoruz.” sözlerini kullandı.
Avrupa Kimya Sanayi Kurulu (CEFIC) raporlarına nazaran, 2050’ye kadar kimya endüstrinde toplam ticaret hacmi yüzde 300 artacak. Kimya kesimine 10 yıl içinde 1 trilyon dolarlık yatırım yapılacak.
Yatırımların en fazla yapılacağı yerin, Afrika olması beklenirken Hindistan’ın da bölümde birinci 5 ülke içinde olması öngörülüyor.
Kaynak: AA
