HalkTV’den Barış Soydan, “Borsa bıçak sırtındayken garip bir soruşturma hikâyesi”ni yazdı. İşte o yazı…
İktidarın en çok korktuğu şey herhalde seçim öncesinde yeni bir kur şoku yaşanmasıdır. Bunu önlemenin en kıymetli aracı şu anda borsa. Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin dünkü “Borsa için büyük bir fırsat doğdu” açıklaması bu açıdan manalı. Daha evvel de “Vatandaşın nereye yöneleceği açık” diyerek borsayı işaret etmişti. Tıpkı tarafta öbür açıklamaları da vardı.
Borsa İstanbul geçen yıl dünyanın en çok kazandıran borsası oldu. Yükselişin cazibesine kapılan yaklaşık 1.5 milyon kişi borsada hesap açtı.
Yani iktidarın isteği gerçekleşti, tasarruf sahiplerinin değerli bir kısmı nitekim de dövize değil borsaya yöneldi.
Yaz aylarında bankacılık payları öncülüğünde yaşanan yükseliş, Eylül ayında sert düşüşle sonuçlanmıştı. Nebati’nin açıklamalarını üstü örtülü bir siyaset tercihi ilanı, hatta bir tavsiye ve garanti üzere görerek borsaya girenler için o çöküş büyük bir hayal kırıklığıydı. Neyse ki, bankacılık paylarında yaşanan sert düşüşün birkaç manipülatörün işi olduğu ortaya çıktı (!), on bir kişi tutuklandı, borsada yükseliş kaldığı yerden tekrar başladı.
Ama 2023’e borsada sert düşüşler ve devre kesicilerle girdik. Bu dalgalanma Ankara’da panik havasını doğurdu ve iktisat idaresi gidişata devalar aramaya başladı. Yatırımcılar huzursuz, borsa adeta ince bir buz katmanı üzerinde…
İşin ilginci, kulisler bu ince buz üzerinde tepinen ve hesaplaşmalara giren kümelerin çabası ile kaynıyor. Bu ortada borsadaki arbedeye dair sessiz sedasız yürüyen bir soruşturmadan ve bir MİT raporundan kelam ediliyor.
Bazı tespit ve ihbarlar dikkate alınarak sonlu bir mahiyette başlayan soruşturmanın gittikçe biçim, içerik ve maksat değiştirdiği, borsada ortak hareket eden birtakım kümeler ve bunlar içerisinde bilhassa kripto varlıklarla da ilişkileri olanların maksatta olduğu kaydedilenler ortasında.
İddialara nazaran maksattaki kümeler soruşturmayı öğrenince siyasi temaslarını kullanarak rakiplerini tasfiyenin bir aracı haline getirmek istemiş.
Siyasi ilgileri ve ekonomik güçleri aracılığıyla bu soruşturmayı, Ünsal Ban merkezli devam eden soruşturma ile birleştirmek ve gayeye koydukları şahısları o belgeye dahil etmek için ağır uğraş harcamışlar. Hedefleri, casusluk üzere ağır suçlamalar bulunan Ban soruşturması sayesinde rakiplerini tasfiye etmek ve borsanın tek hakimi haline gelmek.
Soruşturma mevzuları ile direkt bağı olmayan fakat borsada yatırımı olan kimi iş insanlarının bu soruşturma üzerinden tehdit edildiği de söyleniyor.
Kavga bu kadar büyüyünce istihbarat üniteleri mevzuyu mercek altına almış.
MİT’in borsada yaşananlara dair Cumhurbaşkanlığı’nı bilgilendirdiği konuşuluyor. Bir diğer tez ise Cumhurbaşkanlığı’nın geçen Eylül’de çöküşle sonuçlanan bankacılık payları manipülasyonu ve ilgili tutuklamalar sonrasında MİT’ten borsayla ilgili rapor istediği formunda.
İstihbaratın yaptığı çalışmada manipülatör kümelerinin AKP’li kimi isimlerle ilgisinin tespit edildiği, Cumhurbaşkanlığı’na sunulan raporda bu mevzuda da bilgilerin yer aldığı öne sürülüyor.
Ancak yapılacak bir operasyonun seçim öncesinde piyasayı alt üst edeceği, ortaya bilgi evrak saçılacağı kaygısıyla ertelendiği de belirtiliyor.
İddialara nazaran manipülatör kümeleri şimdilik borsada yeni vurguna girişmemeleri konusunda sert biçimde uyarılmışlar.
Yürütülen soruşturmanın seçimden sonra kuvveden fiile çıkması kaçınılmaz. O nedenle kimi ünlü manipülatörlerin yurtdışına çıkış hazırlığı içinde olduğu tez ediliyor.
Ekonominin içine düştüğü çıkmazdan, kriz halinden kurtulmasının, Türkiye’nin refaha kavuşabilmesi için sermaye piyasalarının sağlıklı biçimde işlemesi koşul. Bunun için borsanın vurgun yeri olmaktan çıkarılıp gerçek kimliğine kavuşturulması, vurguncuların temizlenmesi birinci koşul…
