İHKİB’in iştiraki EKOTEKS tarafından bu yıl 14’üncüsü ‘Sorumlu Üretim, Sorumlu Tüketim’ temasıyla düzenlenen Milletlerarası Dokuma Sempozyumu’nda yerli ve yabancı akademisyenlerle bölüm profesyonelleri sürdürülebilir üretimi mercek altına aldı.
Sempozyumun açılışında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri Mustafa Gültepe, sürdürülebilirliğin yalnızca üretimle sonlu kalmaması gerektiğini, tedarikçilerle markalar ortasındaki iş birliklerinin de sürdürülebilir olması gerektiğini söyledi.
Aynı vakitte İHKİB Başkanlığını da yürüten Gültepe, Türkiye’nin hazır giysi ihracatının yaklaşık üçte ikisini AB ülkelerine yaptığını hatırlattı. AB’nin toplam hazır giysi ithalatında Türkiye’nin hissesinin ise yüzde 8 olduğunu bildiren Gültepe, kelamlarını şöyle sürdürdü:
YEŞİL MUTABAKAT AMAÇLARI KONUSUNDA DALDA GÜÇLÜ BİR İRADE MEVCUT
“Bu büyük pazarda ülkemiz için daha fazla potansiyel var. Bilindiği üzere AB Yeşil Mutabakat ile 2050’de karbonsuz birinci kıta olma gayesini ortaya koydu. Bu maksat hem çok maliyetli hem de çok kuvvetli, lakin bir o kadar da fırsatları içinde barındırıyor. Hakikat bir strateji uygulayabilirsek o fırsatları yakalayabiliriz.
Bu periyotta tüm paydaşlarımızın ve müşterilerimizin iş birliği ve dayanışması çok değerli.
Sektörde Yeşil Mutabakat maksatlarına hazırlanma konusunda güçlü bir irade mevcut. Devletimiz imkânlar ölçüsünde bizi destekliyor. Avrupalı markalarla da yalnızca üretimde değil, iş birliklerinde de sürdürülebilirliği sağlayabilmeliyiz. Türkiye gerek uzun yıllara dayanan tecrübesi, bilgi birikimi, süratli ve kaliteli üretimi, coğrafik yakınlığı, memleketler arası standartlara uygun toplumsal sorumluluk kriterleri ile AB için en uygun tedarik merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Alıcılarımızın tüm bu özelliklerimizi daha fazla dikkate almaları gerektiğine inanıyorum”
NİLGÜN ÖZDEMİR: GREENWASHING UYGULAMALARI TÜKETİCİDE İNANÇ HİSSİNİ ZEDELİYOR
Ekoteks İdare Konseyi Lideri Nilgün Özdemir de konuşmasında pandemi ile birlikte sürdürülebilir ve dönüştürülebilir eserler konusunda tüketici farkındalığının büyük ölçüde arttığına dikkat çekti.
Sürdürülebilirliğin tüketici için birebir vakitte bir kalite ögesi olduğunu belirten Özdemir, şöyle devam etti:
“Tekstil ve hazır giyside önceliği sürdürülebilirlik ahengine vermek zorundayız. Üretimde marka olan ülkemizde sürdürülebilirlik konusunda çok güçlü bir irade bulunuyor. Lakin bu alanda öncülük yapan kimi global markaların tıpkı hassaslığı gösterdiğini söyleyemeyiz. Kelam konusu markaların insan ve etraf sıhhatine uygunsuz eserler nedeniyle ülkelerinde soruşturmaya tabi olduklarını milletlerarası yayınlardan takip ediyoruz. İsmine ‘Greenwashing’ (göz boyama) denilen uygulamalar ile tüketicilerde itimat hissinin önemli seviyede sarsıldığını görüyoruz. Bu nedenle sürdürülebilir materyalin izlenebilirliğinin de sağlanabilmesi hayati kıymet taşıyor.”
AHMET ÖKSÜZ: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ RİSK DEĞİL FIRSAT OLARAK GÖRÜYORUZ
İstanbul Dokumacılık ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Lideri Ahmet Öksüz de konuşmasında dokuma kesiminin üretimde, istihdamda ve ihracatta yaptığı atılımlarla basamak atladığını söyledi.
Tekstilin TİM öncülüğünde sürdürülebilirlik aksiyon planını birinci hazırlayan dal olduğunu hatırlatan Öksüz, şunları söyledi:
“Uluslararası markalara ve paydaşlarımıza global tedarik zincirinde en inançlı limanın Türkiye olduğunu gösterdik. Artık de su?rdu?ru?lebilirlik konusunda yarattıg?ımız farkındalıkla, güç verimlilig?imizle, sıfır atık prensibimizle, geri do?nu?s?u?m yaklas?ımımızla do?ngu?sel iktisat modelinin ve AB Yes?il Mutabakatı’nın en bas?arılı uygulayıcısın yeniden Tu?rk dokumacılık sekto?ru? olacag?ının altını c?iziyoruz. C?u?nku? su?rdu?ru?lebilirliği risk deg?il do?nu?s?u?m fırsatı olarak deg?erlendiriyoruz.”
