Federasyondan yapılan yazılı açıklamada; 14 Perakende Derneği, 5 bin 500 şube ve 100 bini aşkın çalışanla vatandaşlara hizmet verdikleri; federasyon çatısı altında güçlerini birleştiren mahallî işletmeciler olarak, büyük bir rekabet girdabında kürek çektikleri belirtildi.
“İçinde bulunduğumuz ekonomik şartlar malumunuz”
Açıklamada, “İçinde bulunduğumuz ekonomik şartlar malumunuz. Böylesine bir rekabet ortamında bizlerin fiyat artırma üzere bir lüksü olamaz. Bizler tek bir mağazamızda 3-5 değil, 20-25 hemşehrimize istihdam sağlıyoruz. Discount marketlerde mağaza başına en az 600-700 kalem eser varken bizim en küçük market mağazamızda en az 5 bin kalem eser yer alıyor. Her eserden bir değil, birçok markanın üretimini mağazalarımızda bulabilmek mümkün. Sebze-meyvenin birkaç çeşidi, süt ve süt eserlerinin, bakliyatın ve başka 5 bini aşkın eseri vatandaşlarımız fiyat ve marka mukayeseli alabiliyor” sözleri kullanıldı.
“Ürüne artırım yapan, market üzere gösteriliyor, bu türlü bir algı mevcut”
Yerel zincirlerde fiyata paralel kalite uygulaması ve gramaja nazaran fiyat uygulamasının yapılmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Üründe kalite erozyonu yoktur. Lokal zincirler her gün yüzlerce değişik eserde dün olduğu üzere bugün de indirim yapmaya devam ediyor, devam edecek. Şu anki mevcut halde, biz lokal zincirler de daima yapmış olduğumuz indirimlerin haricinde bilhassa besinde sağlam tüketim kümesi eserlerinde, paklık eserlerinde, mutfak araç ve gereçlerinde artırım yapmama kararı aldık. Esere artırım yapan, market üzere gösteriliyor, bu türlü bir algı mevcut. Ancak bizler vatandaşlarımızla karşı karşıya kalmak istemiyoruz.”
“Tüketici fiyatı bizde görüyor, bizim artırımlı sattığımızı sanıyor”
Kendilerinin, tüketiciye eseri en son sunan işletmeler ve zincirin son halkası oldukları vurgulanan açıklamada, “Bu yüzden tüketici fiyatı bizde görüyor, bizim artırımlı sattığımızı sanıyor. Burada üretici, tedarikçi, lojistik, genel sarfiyatlar hepsini bir ortada pahalandırmak gerekiyor. Hedefimiz enflasyonun düşüşüne katkı sağlamak ise bu zincirin her halkasının elini taşın altına koyması lazım. ÜFE-TÜFE ortasındaki farka baktığımız vakit üreticilere bir davette bulunmak istiyoruz. Lütfen, marketleri güç durumda bir mühlet bırakmayınız. Mümkünse, bizlere artırımlı eser ve liste göndermeyiniz. Bu, 81 vilayetteki tüm yerellerin ricasıdır. Fakat bu halde enflasyonun düşüşüne bir katkı sunabiliriz” denildi.
Türkiye’de mağaza enflasyonunun artık monopolleşmeye gerçek kaydığına işaret edilen açıklamada, şu sözler de yer aldı:
“Büyük kentlerden köylere kadar marketler alt alta, üst üste açılmaya süratle devam ediyor. Buna ivedilikle herkesi kucaklayacak Perakende Maddemizle tedbir alınması gerektiğini tekrarlamak isteriz. Olağan ki enflasyonun düşüşü yalnızca market raflarındaki fiyatlara bağlı değil. Besin dışı tüm perakende kesimlerinin de buna katkı sunması gerekiyor. Türkiye’deki 81 vilayetteki mahallî zincirler olarak, biz devletimizin, vatandaşımızın her daim yanındayız, her daim yanında olmaya devam edeceğiz.”
