Cumhuriyet gazetesi muharriri Barış Terkoğlu, bir uyuşturucu belgesinde yaşananları aktardığı köşe yazısında “kan donduran satırlar” vurgusunda bulundu, mütalaaya da giren sözleri aktardı.
Terkoğlu’nun yazısından bir kısım şöyle:
İnanılmaz değil mi! Erzurum’da Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu yapılıyor. Belgeyi takip eden savcıya AKP’nin kritik isminin eşi olan savcı rüşvet teklif ediyor. Tesadüf bu ya, belgeye bakacak Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, İstanbul’da uyuşturucu baronlarını, Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen telefonla bırakan hâkim, kelamda sürgünle atanıyor.
Hakkını yemeyelim, HSK yazdıklarımızın akabinde yanlışını kabul etti. Özcan, davadan el çektirildi. Sarıoğlu hakkında da soruşturma yapıldı.
Sarıoğlu için, geçen 23 Kasım’da, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından rüşvet cezası verildi.
Karara bakıyorum. Oy çokluğuyla alınmış. Beş yargıçtan dördü rüşvet var derken biri karşı oy kullanmış. Karşı oy kullanan hâkimin hükümete yakın olması, isminin bu nedenle çeşitli haberlere karışması dikkatimi çekiyor. Neden, bilmiyorum, kararda 5. Ceza Dairesi liderinin da ismi yazmıyor. Belirli ki duruşmada yokmuş.
KAN DONDURAN SATIRLAR
Neyse, asıl kritik noktaya gelirsek…
Dosyada rüşvet vermeye teşebbüsten ceza alan avukat var; ismi Oktay Bağatır, uyuşturucu sanıklarının avukatı. Bir de bahsettiğim Faruk Sarıoğlu, rüşvete aracılık teşebbüsünden ceza almış. Avukat Nejdet Altanise beraat etmiş.
Yargıtay Savcılığı, kelam konusu isimler hakkında verdiği mütalaada şu tabirleri kullanmış:
“(Avukatların) sanık Faruk Sarıoğlu’nun makam odasına geldikleri, (…) Oktay Bağatır’ın sohbet esnasında İstanbul’da uyuşturucu unsur ticaretiyle ilgili baktıkları soruşturma ve davalarda başarılı olduklarına, milletvekilleri, bakanlar ve devlet bürokratlarından birçok şahitleri olduğuna ve bunlar aracılığıyla devlet bürokrasisinde birçok işi halledebileceklerine, kamuoyu tarafından da bilinen birçok soruşturma ve davayı müvekkilleri lehine sonuçlandırdıklarına dair anlatımlarda bulunduğu…”
Yargıtay savcısı, uyuşturucu davasına bakan avukatların, evrakları devletin zirvesinden kapattığına dair itiraflarını, kan donduran bir formda kayıtlara geçirmiş. Anlattığımız tablo böylelikle daha da anlaşılır oluyor.
HER ŞEY BARONLAR İÇİN!
Bu kadar değil…
Rüşvetle suçlanan avukatın, ceza alan savcı Faruk Sarıoğlu’nun odasına girip çıktığı kamera kayıtlarıyla görülmüş. Öte yandan telefon kayıtları da bir öteki kanıt. Avukat, Faruk Sarıoğlu ile 176 saniyelik bir telefon görüşmesi yapmış. Bir de şahit sözüne başvurulmuş.
Çok kritik bir ayrıntı daha var…
Yargıtay Savcısı, Faruk Sarıoğlu’nun rüşvet karşılığında avukatlar ismine ne istediğini şöyle kayda geçirmiş:
“Senden tahliye etmeni ya da dava açmamanı istemiyorlar lakin üç şüphelinin söz tutanağını istiyorlar.”
Dikkat ederseniz talep “dava açma ya da tahliye et” değil, kamyon sürücüsünün de ortalarında olduğu tutuklu sanıkların anlattıkları. Zira yakalananlar zincirin son halkası. Merak edilen ise “Acaba asıl barona ulaşmayı sağlayacak bir tabir verdiler mi” sorusu. Haliyle müdafaaya alınmaya çalışılan zirvedeki baron!
Bu ortada, kelam konusu avukatlar ile Faruk Sarıoğlu’nu buluşturan İstanbul’daki bir savcı. Nedense kimse, o savcının üstüne gitmemiş! Öteki hangi davalar var diye de sormamış!
SADECE VEKİL DEĞİL
Hani daima torbacıların “bacakları kırılıyor” da baronlar nasıl kurtuluyor diye soruyoruz ya…
Yargıtay tutanakları özetliyor.
İş uyuşturucu taşıyan kamyoncuya geldiğinde, herkes zirvesine biniyor. Öte yandan kelam konusu baronlar ise Cumhurbaşkanlığı’ndan telefonlar, beklenmedik karar veren yargıçlar, teklif yapan avukatlar, rüşvet aracılığı yapan savcılar, siyasetin doruğundaki isimler yan yana gelebiliyor. Görünmez işbirliği, kimi vakit İstanbul’da kimi vakit Erzurum’da kendisini açığa vuruyor. Bütün ipler ise birebir uçlarda birleşiyor.
Bu ortada Emine Zeybek yalnızca Kocaeli milletvekili değil. AKP’nin en üst karar organlarından MKYK’nin üyesi, TBMM’de Anayasa Komisyonu’nun sözcüsü, AKP’nin genel merkez toplumsal siyasetler lider yardımcısı… Yani uyuşturucu ile uğraş siyasetleri da maddeleri da onun dokunabileceği uzaklıkta!
