Özellikle son iki yıldır çip krizi nedeniyle bulunurluğun azalması, emtia ve lojistik fiyatlarının yükselişi, güç krizi, Ukrayna-Rusya savaşının tesirleri, enflasyon üzere birçok meseleyle yüzleşen otomotiv bölümü, artık yeni bir kanun teklifinin muhtemel sonuçlarını konuşuyor.
Zaten pandemi devrinde süratle yükselen döviz ve çok değerlenen fiyatlar, yüksek vergiler, kredi musluklarının kısılması üzere problemlerle boğuşan kesim, artık de getirilmek istenen teminat yükümlülüğü ile karşı karşıya.
Cumhuriyet’ten Halit Bolkan’ın haberine nazaran Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı ve TBMM’ye sunulan torba maddede geçen kanun teklifi “ÖTV Kanunu’nda tarifli bulunan motorlu araç ticareti yapan mükelleflerin, faaliyetlerini yerine getirirken sebep olabilecekleri vergisel kayıpları karşılamak hedefiyle teminat yükümlülüğü getirilmesi ve bu yükümlülüğe uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi” cümlesini içeriyor. Kanun teklifine nazaran 0 km motorlu kara taşıtlarının imalatını yapanlar (üreticiler), ithal edenler (distribütörler), yetkili bayiler ve paralel ithalatçı olarak da isimlendirilen galerileri kapsıyor.
CEZA BİNDE 3 OLACAK
0 km motorlu taşıt ticareti yapan mükelleflerden istenecek teminat fiyatı, işletmenin faal ve öz sermaye büyüklüğü, çalışan sayısı, iş yahut üretim hacmi üzere birçok kriter göz önüne alınarak 30 milyon TL’ye kadar belirlenebilecek. Teminat vermeyen mükellefler bir evvelki hesap devrine ilişkin brüt satışlarının binde 3’ü fiyatında ceza ödeyecek. Bu ceza yinelenmiş 355’inci hususun birinci fıkrasının birinci bendinde yer alan fiyatın 10 katından az ve hususta yer alan üst huduttan fazla olmayacak. Yeni açılmış işletmeler ise birebir unsurun ilgili fıkrasında belirtilen meblağın 10 katı kadar ceza ödeyecek.
PAYDAŞLAR KAYGILI
Gelen bilgilere nazaran bildirim ile yapılacak düzenlemede üretici, distribütör ve yetkili bayiler bu uygulamadan muaf tutulacak.
Yani yalnızca paralel ithalat yapan, 0 km araç ithal eden galeriler bu kanundan etkilenecek. Lakin otomotiv yöneticileri, yasanın bu haliyle çok geniş kapsamlı olduğuna dikkat çekiyor ve birinci hazırlanacak bildiride yer almasa da sonrasında yapılabilecek değişikliklerle kesimin tüm paydaşlarının bundan etkilenebileceğini söylüyor.
Sektörün rahatsızlık duyduğu başka bir nokta da mümkün vergi kaçakçısı durumuna düşmeleri.
