Uluslararası Güç Ajansı Lideri Fatih Birol, son 5 yıl içerisinde yenilenebilir güçteki heyeti güç artışında Avrupa’da Türkiye’nin üçüncü sırada olduğunu belirterek, “Bu muazzam bir şey. Almanya ve İngiltere’nin çabucak ardındaki Türkiye, başından beri bu hususa çok fazla ilgi gösteren İspanya, Fransa ve başkalarının de önünde. Bu çok hoş bir muvaffakiyet lakin potansiyelimiz son derece yüksek.” dedi.
Birol, Türkiye’nin birinci teknoloji odaklı niyet merkezi STM ThinkTech tarafından düzenlenen “Enerji Güvenliği: Fırsatlar ve Tehditler” panelinde yaptığı konuşmada, bugün dünyada hiçbir ülkenin izole bir güç adası olmadığını ve karşılıklı etkileşim içinde bulunduğunu söyledi.
Birol, bilhassa yenilenebilir gücün tüm dünyada çok süratli büyüdüğüne işaret ederek, şöyle devam etti:
“Yenilenebilir güç ihtilalinin başladığı yer Avrupa. Ancak şu andaki önder Çin. Avrupa’da başlamasının nedeni ise yenilenebilir gücün iklim değişikliğine karşı önemli bir koz olması. Bu mevzuda önemli sübvansiyonlar var. Bu sübvansiyonlar sayesinde yenilenebilir gücün kullanımı artınca, maliyetler de düştü. Şu anda birçok yenilenebilir güç kaynağı devlet sübvansiyonuna gerek olmadan başka kaynaklar ile yarışabilir hale geldi. Bilhassa de rüzgar ve güneş. Yenilenebilirde biz Türkiye’de kıymetli adımlar attık. Son 5 yıl içerisinde yenilenebilir güç şurası güç artırımında Avrupa’da Türkiye üçüncü sırada. Bu muazzam bir şey. Almanya ve İngiltere’nin çabucak ardındaki Türkiye, başından beri bu bahse çok fazla ilgi gösteren İspanya, Fransa ve oburlarının de önünde. Bu çok hoş bir muvaffakiyet ancak potansiyelimiz son derece yüksek.”
Doğal gaz için 2018’in altın bir yıl olduğunu belirten Birol, Çin’in bu bölüme ivme kazandıran gelişmesinin bilhassa kentlerdeki hava kirliliğini azaltmayı hedeflemesinden kaynaklandığını aktardı.
İstanbul’da nükleer güç toplantısı
Birol, nükleer güç alanında ise yarın Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile İstanbul’da nükleer güce ait bir basın toplantısı yapacaklarını tabir ederek, “Fukuşima kazası ile birlikte nükleer güçte dünya üretiminde düşüş görmeye başladık. Ancak geçen yıl prestijiyle birinci kere 2018 yılında, dünyadaki nükleer güç üretimi Fukuşima düzeyine tekrar geldi. Burada yeniden başı Çin, Rusya ve Hindistan üzere ülkelerin açtığı santraller çekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
En öncelikli mevzunun güç verimliliği olduğunu da aktaran Birol, “Daha sürdürülebilir bir güç sistemini etraf açısından, güç güvenliği açısından sağlamak için dünyadaki güç verimliliğinin her yıl yüzde 3 oranında uygunlaştırılması, gelişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Lakin sayılara baktığımızda maalesef dünyadaki güç verimliliğindeki güzelleşme beklentilerin son derece altında.” diye konuştu.
STM Genel Müdürü Murat İkinci ise, güç kavramının bilhassa sanayi ihtilali sonrasında dünyanın genelini ilgilendiren en kıymetli konulardan birisi olduğunu söyledi.
Enerji kaynaklarının sınırsız olmadığı gerçeği ve bilhassa ülkelerin güce olan taleplerinin devamlı artış göstermesinin, mevzuyu dünya gündeminde üst sıralara taşıdığını anlatan İkinci, “Yakın vakitte ve günümüzde yaşanan çatışmaların, memleketler arası alandaki savaşların bir birçoklarının temelinde aslında güç ögesini görüyor olmamız bu olguyu desteklemektedir.” tabirlerini kullandı.
Kaynak: AA
