‘’7. sınıf öğrencisinin düzenlediği silahlı atakta 8’i çocuk 9 kişi hayatını kaybetti, 1 öğretmen ve 6 öğrenci yaralandı. Okul saldırısından iki gün sonra ise 21 yaşındaki bir genç, seyir halindeki araçtan otomatik tüfekle etrafa rastgele ateş ederek 8 kişiyi öldürdü. Hükümet, yaşanan silahlı atakların akabinde ulusal yas ilan etti.’’
Bu haber metnini okuyanların aklına birinci gelen ülke, eminim ABD’dir. Ancak bu iki silahlı akın ne Teksas, ne de Yırtıcı Batı silah kültürünün sürdüğü bir diğer eyaletten. Haberin geçtiği yer Sırbistan…
Geçen hafta, tıpkı ABD’deki silahlı katliamları anımsatan iki taarruz geçen hafta arka arda gerçekleşti. Birincisi Belgrad yakınlarındaki Vracar bölgesindeki Vladislav Ribnikar İlkokulu’nda gerçekleşti. 14 yaşındaki Kosta Kecmanovic’in saldırıyı evvelce planladığı ve kurbanların isimlerinden oluşan bir liste hazırladığı ortaya çıktı. O akının şoku şimdi atlatılamamışken, iki gün sonra ise Mladenovac’ta Uros Blazic 8 kişiyi katletti.
Tüm dünyanın an be an takip ettiği bu iki olay, akıllara malum soruyu getirdi: ABD’deki ‘toplu katliam kültürü’ yoksa artık vrupa’ya mı sıçramıştı? Bu soruya verilen karşılıkları incelemeden evvel, kısaca ABD’deki kişisel silahlanma ve taarruz furyasına bir bakalım.
TEKSAS RUHU HALA YAŞIYOR
TRT’nin evvelden haftasonu sabah jenerasyonunda yayınladığı Western sinemaları neredeyse izlemeyen yoktur. Herkesin belinde birden fazla silahla dolaştığı, havada kuştan çok merminin uçuştuğu, kanunsuzluğun karar sürdüğü Teksas kültürü aslında hala bir halde ABD’de- bilhassa güney eyaletlerinde- dolaşıyor.
ABD, ferdi silahlanmada dünya başkanı. Ve dünyada sivillerin elinde bulunan silahların kişi sayısından fazla olduğu tek ülke… Sayılar aslında her şeyi açıkça ortaya koyuyor:
- ABD’de her 100 bin bireyden 4’ünün silah şiddeti sonucu hayatını kaybetti ve bu oranın öteki gelişmiş ülkelerdeki ortalamanın 18 katı.
- ABD nüfusunun dünya genelindeki nüfusa oranı yüzde 4 olduğu lakin dünyada ateşli silahlarla edilen intiharların yüzde 44’ü ABD’de.
- Dünyanın gelişmiş ülkelerinin yarısında 1998-2019 ortasında en az bir toplu silahlı atak gerçekleşti lakin bu müddet zarfında hiçbir ülkede 8’den fazla olay meydana gelmedi. Lakin birebir periyotta ABD’de 100’den fazla toplu silahlı atak meydana geldi ve bu olaylarda 2 binden fazla kişi öldü yahut yaralandı.
- ABD’li yetişkinlerin yaklaşık yüzde 44’ü silahlı bir konutta yaşıyor ve yaklaşık üçte biri ferdî olarak silah sahibi
- ABD her yıl toplu silahlı atak görülen tek ülke.
Saldırıların önlenmesi için pek çok siyasetçi kampanya yürütse de, silah şirketleri lobileri ve ülkenin kuruluşundan bu yana süren silahlanma kültürü, değişimin önündeki en büyük pürüz.
KITA AVRUPASI TEHLİKEDE Mİ?
Peki ABD’ye has görülen bu ‘silahlı katliam kültürü’ kıta Avrupa’sında da kök salar mı? Sırbistan’daki akın ve yakın vakitte öteki ülkelerde yaşanan akınlar bu soruyu akıllara getirdi.
Örneğin geçtiğimiz Mart ayında Hamburg’daki bir kiliseye düzenlenen silahlı hücumda 7 kişi hayatını kaybetmişti.
Kimi uzmanlara nazaran ataklar şimdilik münferit görülse de, toplu katliam salgını tehlikesi göz arkası edilmemeli. Bu nedenle Avrupalı siyasetçiler de, ABD’ye benzememek için pek çok tedbiri devreye sokmak istiyor.
Örneğin Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, iki silahlı atağın akabinde birtakım önlemler almaya karar verdiklerini açıkladı, “Her okulun bir polisi olacak. Önümüzdeki süreçte 1200 polis alımı yapacağız ve bunlardan 1000’ini okullarda görevlendireceğiz. Belgrad’da 334 okul varsa o kadar da polis olacak,” dedi.
Silah edinme noktasında da İçişleri Bakanlığının acil halde kanun değişikliğine gideceğini belirten Vucic, “Yasal ve yasa dışı silah bulunduran herkesi denetim edeceğiz. Yasa dışı silah bulunduranlara ait cezaları iki katına çıkaracağız. Sırbistan’ın büsbütün silahsızlanmasını sağlayacağız,” sözlerini kullandı.
Vucic, silah edinenlerin belli müddetlerde ruhsal testlerden geçirileceğini belirterek, “Yasa dışı silah bulunduranlara bunları ilgili kurumlara teslim etmeleri istikametinde davette bulunuyoruz. Aksi durumda onları tek tek bulacağız ve sonuçları da çok ağır olacak,” dedi.
TÜRKİYE İÇİN TEHLİKE ÇANLARI MI ÇALIYOR?
Benzer bir tehlike Türkiye için de geçerli. Bilhassa esnaf ruhsatsız silaha olan talebin adeta patlama yaşadığına dikkat çekiyor.
Eskişehirde av gereçleri satan Murat Karakaya’nın basında yer verilen şu sözlerine dikkat çekmek gerek:
“Son devirde ruhsatsız silah arayışı arttı. Bilhassa Afgan, İran ve Suriye kökenliler silah almaya çalışıyor. Bunun yanı sıra yerli vatandaşlardan da bu biçim istekler alıyoruz lakin alışılmış ki karşı çıkıyoruz. Silah almanın iki yolu var; kanun yoluyla edinilebilir ya da kanunsuz olarak. Biz esnaf olarak kanun yoluyla silah almak isteyenlere yardımcı oluyoruz, lakin kanunsuz olanlara asla vermiyoruz. Daha evvel de tüm dükkânları tek tek gezerek ruhsatsız silah ya da kurusıkı istediklerini belirten 15 ila 17 yaşındaki çocuklar buradaydı. Bizim her şeyimiz resmi kayıtlı olduğu için alışılmış ki satmıyoruz. Silah satmadığımız vakitte da bu biçim tipler şiddete ya da hırsızlığa yönelerek dükkânımızı soyup, o denli almaya kalkıyorlar.’’
Bireysel silahlanmadaki artış aslında Meclis gündemine bile taşındı. CHP Adana Milletvekili ve KİT Kurulu Üyesi Orhan Sümer, “Şehirlerde ferdi silahlanmanın artması, silah ruhsatı müracaatlarının birtakım kentlerimizde patlama yaşaması ve ruhsat alımlarında bağış ismi altında para istenmesi” tezlerini geçen yıl Meclis gündemine taşıdı.
Orhan Sümer, silah ruhsat taleplerinde patlama olduğunu belirterek, maddi gücü olanların 25 – 30 bin lira bağış yapıp silah ruhsatı aldığını söylemişti. Sümer, “Millet olarak silaha düşkünlüğümüz herkesin malumudur. Fakat bunun denetimli olması ve devlet eliyle ferdi silahsızlanmanın teşvik edilmesi gerekir. Saray iktidarı ise tam aksini yapıyor. Ekonomik nedenlerde dolayı yaşanan arbedeler, yaralamalar, cinayetler her gün haber bültenlerinde yerini alıyor. Millet bu kadar büyük bir buhranın içerisindeyken silah ruhsat taleplerinde patlama yaşanması ne yazık ki hayra alamet değildir. Kentlerin Teksas’a dönmesi an sıkıntısıdır. İlgili Bakanlığın tüm çevresel nedenleri göz önüne alarak silahlanmanın önüne geçmesi gerekmektedir,’ sözlerini kullanmıştı.
patronlardunyasi.com
