Küresel ekonomilerde yaşanan daralmaya karşın geçen yıl 254.2 milyar dolarla rekor kıran ihracat yoluna emin adımlarla devam ediyor.
Sabah’tan Feride Cem’in haberine nazaran ihracatçıların gayesinde ise mevcut pazarlarda büyümek ve uzak ülkelerde yer edinmek var. “Planlarımızı ihracatı her yıl yüzde 10 artırmak üzerine yaptık. Gayemizde uzak ülkeler var. Ülke ülke gezip ihracatımızı artıracağız. Bunun öbür yolu yok. Daha gidecek çok yolumuz var” diyen ihracatın kaptanı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri Mustafa Gültepe ile yol haritalarını konuştuk…
DİPTEN ÇIKIŞ EMARELERI VAR
Cumhuriyetin 100’üncü yılına ihracat nasıl bir amaçla girdi?
Türkiye son yıllarda başta savunma sanayi olmak üzere çabucak her alanda gücünü ortaya koydu ve rüştünü ispatladı. Son iki yılda üretimde ve ihracatta çok güzel bir büyüme trendi yakaladık. TİM olarak bütün çalışmalarımızı Türkiye’yi ihracatta birinci 10 ülke ortasına koyma vizyonuyla yapıyoruz. Genel olarak ihracat pazarlarımızda güzelleşme sinyalleri var. Tabandan çıkışın emarelerini görüyoruz. Birinci çeyrekten sonra daha süratli bir toparlanma bekliyoruz. Amaçlarımızı tutturmak için ağır bir çalışma içindeyiz.
Bu kapsamda ne üzere çalışmalar yapıyorsunuz?
Özellikle ticari heyet çalışmalarına tartı veriyoruz. Yıl boyunca 50’nin üzerinde ziyaret yapacağız. Çok güçlü olmadığımız uzak ülkelerde hissemizi artırmak için çalışacağız. Bu hafta Vnezuella’ya gideceğiz. Sektörel bazlı fırsatlar sunan ülkeler var. Mevcut pazarlarımızda hissemizi da artırmak için elimizden geleni yapacağız. 2022 prestijiyle 4 yılda 370 milyar doları aşma maksadıyla çalışıyoruz. Türkiye’nin üretim gücü çok yüksek. Sürdürebilir rekabetçiliğimizi korursak önümüzde hiçbir mahzur yok.
BAZI DALLAR ATAKTA
En büyük pazarımız olan Avrupa’da gelişmeler ne tarafta?
İhracatımızın yüzde 55’ini buraya yapıyoruz. Lakin güç krizinin tesirleri, havaların yeterli gitmesiyle beklediğimiz kadar yüksek olmadı. Bu nedenle beklentilerimiz bu yıl genel olarak olumlu. Esasen son 2-3 aydır otomotiv, makine, mobilya ve orman eserlerinde yükseliş başladı. Hububat ihracatı da çok güzel gidiyor.
Kur ihracatı nasıl etkiliyor?
Enflasyondaki artış ile kurdaki artış ortasındaki fark tıpkı seviyede olmadı. Bizim girdi maliyetlerimiz kadar satış fiyatlarımızı da artırmamız lazım. Yani maliyetin yüzde 20 artıyorsa, doların da yüzde 20 devalüe edilmesi lazım ki o fiyatını koruyabilesin. Alıcıların kabul edeceği, onların enflasyon koşullarına nazaran fiyat vermeliyiz ki bizden mal alsınlar. Şu anda endüstrici fiyat verme derdi yaşıyor. Kademe kademe bu meseleler aşılacak diye düşünüyoruz. Öngörülebilir, sürdürülebilir ve istikrarlı kur bizi daha güçlü kılar.
BABAM GURBETÇİYDİ
Türkiye ihracatının kaptan köşkünde oturan Mustafa Gültepe, 31 yıl evvel genç bir mühendis olarak adım attığı iş dünyasında, bugün 100 milyon dolarlık ihracat yapan ve 3.500 bireye istihdam sağlayan bir endüstrici olarak ihracatı artırmaya odaklanmış.
“Günde 5-6 saat uyurum. Hiperaktif bir üretim var, işlerin bir an evvel olup bitmesini isterim. Ülkeye bir bedel kazandırmanın ve hizmet etmenin gayretindeyim” diyor.
Babasının Hollanda’da emekçi olarak çalıştığını söyleyen Gültepe, “Tonya’nın Sayraç köyünde doğdum. Babam şayet gurbetçi olmasaydı, büyük bir ihtimalle köyde kalacaktık ve okumayacaktık.
Beş kardeş hepimiz okuduk. Ailede benden diğer endüstrici yok, kardeşlerim okudu ve devlet memuru oldu.
İzmir’de 9 Eylül Üniversitesi’nde Sanayi Mühendisliği okudum. Azimliyim, pes etmem. Ancak şunu da unutmamak lazım ki kısmetten ötesi yok” dedi.
AMERİKA’DAN YÜKSEK ESER TALEBİ VAR
SON periyotta bilhassa Amerika pazarından önemli bir sipariş artışının kelam konusu olduğunu söyleyen Gültepe, “Başta hazır giysi olmak üzere çabucak her kesimde önemli bir büyüme var” dedi. Gültepe siyaseten yaklaştığımız Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve İsrail pazarlarına ihracatta büyük bir artış kelam konusu olduğunu söyledi.
ÜRETİM GÜCÜMÜZ YÜKSEK
Kendısının de faaliyet gösterdiği hazır giysi dalı ve dokumacılıkta son periyotta bir kapasite düşüşü olduğunu söyleyen Gültepe, “Bunun en büyük nedeni de Avrupa’daki yüzde 30’lara varan tüketim daralması. Kelam konusu daralma orta ve düşük kategorili markalarda oldu. Lakin üst segmette bir gerileme olmadı. Ayrıyeten Uzakdoğu’da lojistik maliyetleri düştüğü için Avrupalı bir ölçü oraya yöneldi. Burada bütün sorun fiyat tutturmak, yoksa bizim kalitemiz, üretim gücümüz ve süratimiz son derece yüksek” diye konuştu.
